Kim bilir bir gün sessiz sedasız,
Rüzgarın savurduğu yapraklar misali,
Apansız bu ellerden;
Belki uçup gideceğiz.
Kim bilir beklide,
Kozmopolit kentlerin birinde,
Yüreğimdeki şu harı,
İçimdeki duyguları,
Dile getiremem diye;
Söylesene kim demiş…
O çekik kaşlarına,
Yarimin o gözleri dumanlanmış vay aman
Canı derdine düşmüş şu derdi de ne yaman
Kıyamadım bakmaya hayal ettim bir zaman
Derdine çare bulsam Sunamın aman aman
İçten içe kahroldum kendimde onu buldum
Şu deli gönlümde aşkın gizlenir,
Tomurcuktan açan güller misali,
Nakış nakış yüreğime işlenir,
Sırrımı kimseye söyleyemem ki.
Şimdi cismin uzaklarda olsa da,
Benim için ne fark eder ki!
Dilek ağacına,nice umutlar bağladım
Dalgın beklemelerde,
Geldi geçti gençliğim.
Geleceği büyük umutlarla beklemek vardı,
Umuda umut katarak.
Göz kapaklarımda yorgunluğum,
Otuz Ağustos Zafer Bayramı
Otuz ağustos 1922;
Emperyalizme karşı bir başkaldırının onurlu mücadelesidir.
Kuvayı milliye ruhunun altın harflerle yazılıp taçlandırıldığı o günün adıdır.
Türk Milletinin 30 ağustos Zafer bayramı kutlu olsun.
Sevgilinin cismi uzaklarda olsa da,
Şu gönlümde hiç silinmez ki yüzü,
Yaşadığını bir yerlerde duydukça,
Mısralarımda hayat bulur gül yüzü…
Bazen Kaf dağına çıkarım,
Bize alaylı alaylı öyle bakmayın,
Boş verin meraklı da olmayın,
Hele bize arkadaşlığı hiç sormayın,
Çünkü biz arkadaş uğruna ölenlerdeniz…
Sosyetenin tuzu kuru soytarılarını,
Esneyerek göbeğini kaşıyan ayılarını,
İnsanlar yaralı yaralanmış,
İnsanlar yaşam adına,
İç güdüsel bağlanmış.
Doğumu unutup,
Ölümü anımsamış.
Kanı,
O ardına hiç bakmadan gidince,
Bir mendil yolculuğunda uğurladım.
İçin için yüreğim alev aldı,
Çıra gibi tutuştum ben yandım.
Gözyaşlarım aktı ince ince,
Sanki dünyanın boşaldığını sandım.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!