Yaşar Cerit Şiirleri - Şair Yaşar Cerit

Şu kerpiç evine güneş vuruyor,
Hayalin karşımda daim duruyor,
Gelen geçen seni benden soruyor,
Kapandı kapılar Bekirli de Ali’m.

Kapında kimse yok boştur eşiği,

Canımız el oldu da gülerler sözümüze,
Arlanmaz utanmazlar bakarlar gözümüze,
Bu kuzunu duydun mu anam beni duydun mu?
Bekirli de kapılar kapandı yüzümüze;

Uyu uyu sabah olsun,
Evimize güneş dolsun,
Annen sana çiçek yolsun,
Ninni ninni kuzum ninni;
Ninni yavrum ninni ninni.

Dünün tozlu yollarında,
Koşuşan bir çocuktum,
Yalancı salıncaklarında,
Ne de düşler kurmuştum.
Şu Ceyhan'ın sokaklarında,
Hürriyetinde,Aydemir mahallesinde

Bu gece yıldızlara eş,
Ateş böcekleri bürümüş,
Gökyüzü çok karanlık,
Üzerine ay yürümüş.

Şimdiye kadar her fırsatta ve yeri geldiğinde,
Sorduğum sorular hep şunlardı büyüklerime;
Köyümüzün adı nereden alınmıştı?
Köyümüzün tarihi neydi?
Cerid soyadının anlamı neydi?
Neden bu aşiret delidoluydu?

Ceritlerin dulkadirli eli arasındaki ana kolunun,
Bayır Ceridi,Karahasanlı Ceridi,Oruçgazili Ceridi ve Mamalu Ceridi gibi
Obaları olduğu,Bozulus arasında yaşayan Ceridlerin,
Cerid Sultan hacılu adını taşıdığı,Baraklarında bir Cerid obası olduğu kesindir.
Boz Ulus oymakları gibi orta Anadolu’ya gelip
Kırşehir ile Keskin kazası dahilinde tam 16 köy olarak yurt tuttukları,

CERİTLERİN TARİHİ 3

1600 yıllarında Rakka’dan ayrılan beğdililerin önemli kısmı,
Antep’in güneyindeki Nizip dolaylarına yerleşmişlerdir.
Prof dr Faruk Sümer’in anlatımına göre;
Beğdililerle Antep’in güneyine gelen bu Cerid oymağı,

BEĞDİLİ

Seksen bin haneyle isyan edince,
Anadolu benim dedi Beğdili.
Kara oğluyla Yusuf paşa gelince,
Paylı Mamalıyu vurdu Beğdili.

Ali bey önderliğinde Cerit obası Kırşehir yöresine varmışlardır.
Varmışlardır varmasına amma birde ne görsünler;
Osmanlı topuyla tüfeğiyle karşılarına çıkmıştır bile.
Cerit Silsüpür Fettah beyin oğulları Ali bey ve Mehmet beyi,
Obasıyla birlikte tekrar zoraki de olsa Rakkaya sürgüne gönderir.
Osmanlı devleti Rakka ve Halep civarındaki toprakları,