Avlumuzun önü kuyu,
Ne güzeldi tatlı suyu,
Bende geldim elimize,
Uyu gardaş uyu uyu.
Kimselere yoktur sözüm,
Beni benden edipte boynumu büktüren yar,
Dermansız derde koyup canımı söktüren yar,
Başımı düşürüp de gözyaşı döktüren yar,
Yakıp koydun sinemi mahvettin beni beni.
Bu nasıl talih imiş yaz günüme kış düştü,
Gün ışırken yolunu gözler,
Gün batarken hep seni özlerim.
Bugün de akşam oldu be Cano,
Şu yaz gününde;
Yine kara kış çöktü deli gönlüme,
Kapımı çalanlar birer birer kayboldu.
Üç çocuğuyla cumartesini pazara bağlayan gece,
Ortanca kızım Ceylanı bir sevinçle karşıladık.
Büyük oğlan Rüzgar onun küçüğü Güneş en küçük Simay bebekte pek yorgundu.
Birbirimizi çok özlemiştik doğrusu.
Ceylan ise hem yorgun hem de çok dalgın görünüyordu.
İlk gecemizde banyoları ve yemek fasılları derken,
Babamın bayram sabahları,
Mırıldanarak tıraş oluşunu,
Anamın mutfak tıkırtısını;
Sahanda yumurta kırışını özledim.
Emmimin kapı çalışını,
Bibimin heybetli bakışını,
Pencerelerde perdeler ince bir tül,
Nakışlarla zarafetin süsüdür,
Güngörmüş ne geceler geçirmiş,
Kısacık hayatların örtüsüdür.
Helal hiç tükenmez,
Bitmez bir varlıktır.
Haram günlük lokma,
Karın doyurmaktır.
Ceyhanlı olmak sevdadır,
Anadır babadır yardır,
Namustur ardır gönülde,
Daha ötesi var mı’dır.
Ey gözümün,gönlümün feri,
Şu yüreğime kazıdım seni.
Alacakaranlık yatağıma salkarken,
Güneşin battığı,
Karanlığın doğduğu yerde,
Hep aradım gül cemalini.
Şu deli gönlümde aşkın gizlenir,
Tomurcuktan açan güller misali,
Nakış nakış yüreğime işlenir,
Sırrımı kimseye söyleyemem ki.
Şimdi cismin uzaklarda olsa da,
Benim için ne fark eder ki!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!