Ey gözümün,gönlümün feri,
Şu yüreğime kazıdım seni.
Alacakaranlık yatağıma salkarken,
Güneşin battığı,
Karanlığın doğduğu yerde,
Hep aradım gül cemalini.
Üst üste acılar katmerli oldu,
Yürekte yaralar kan ile doldu,
Gül benzimde aman sarardı soldu,
Derdime dermanı veren olmadı.
Takvimden kopardım geçen dünleri,
Mahpus damı is bağlamış,
Ellenmeyi ellenmeyi.
Ranzaları toz bağlamış,
Silinmeyi silinmeyi.
Benim için anam ağlar,
Güneş doğarken ilerler,
Martta ekilen kozalar.
Dört parmakta çapaya gelirler,
Nisanda da ikilenir kozalar…
İkindi üstleri garbi yeli eser,
Can dostları,tatlı dilleri
O nasırlı elleri,
Güneşten yanmış tenleri,
Hep yanımda istiyorum.
Höşmeriyi,üzüm şerbetini
Ağustosun yelini,
Efil efil bir yel eser,
Şu bağrımı gelir deşer,
Yollarımı kader keser,
Ben ağlarım derin derin;
İç çekerim derin derin.
Uzaklardan geldim doldum,
Herkes için saç baş yoldum,
Aşirete yük mü oldum,
Hani nerde emmilerim.
Sıralıca uyuyorlar,
Acı haber düştü Ceyhan eline,
Gören gurban olsun ince beline,
El gızı demeyin boynu bükülmüş,
Hele gidin bakın bizim geline.
Erinin adına sela verilir,
Ulu bayram gelip çattı,
Yüreğimi delip kattı,
Beni elden ele attı,
Çekilmiyor yaban eller,
Kör olasın emi kader.
İnsanların aciz bedenlerini,
Belki kiralayabilirsiniz,
Belki de onları hapsedebilirsiniz.
Ama onların ruhlarını,
Asla rehin alamazsınız.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!