zor yazıyor. kusursuz şiiri aramaktan şiir yazamıyor.
Çakıl taşları saklardım
Yırtık pantolonumun cebinde
Bahçenizden toplamıştım
Bilirsin hani
Güneşi
Hala
Kabul hayat
Sevmek son baharlara kaldıysa,
Bu mevsim göç yoksa sevda ülkesine,
Beni,
Beklemekten yapılma bir adam yapmaksa muradın,
Bir kadın bilirim elleri siyah,
Saçları vardı siyah,
Uzadı…
Elimde kandı.
Şehirler vardı denizleri tutsak eden..
Onların da saçları ilmek olup
Sana
Bir elim toprakla geliyorum.
Avuçlarımda tozlu gözleri zamanın.
Yaslı uykularımı kelebeklere bırakıyorum.
İçimdeki hüzünlerle yapılmış bir sabahım.
Güneşler açınca boğuluyorum.
Taşıdığım resmini, kanıyla tükürdüm aşkın.
Ayartılmış gecelerde kapkaraydım.
Yangın yeriydi gövdem, mahşer sandım dı.
Uluydu elleri ayın, hüzünlü çakalların narası.
Hangi milatsız yangınlarda yandımdı.
Sana,
Hali budur,
zamanı uzatan tiktakların.
Onlar ki zaman satarlar, zamanı çaldıkları devlere.
Sokaktan miskin kokulu kızlar,
Ve kadınlar,
Ve komşu kızlarına güller çalan delikanlılar,
Kırmızı burunlu çocuklar geçer sokaklarımdan.
Ellerinde şekerli helvalar.
Sen de gördün ya anne!
Kimseler inanmasa da..
Yalnızlık kadar büyüktür çocukların anne durağı.
Sana bakınca
Örümcekler gezinir avuçlarımda.
Bilerek mi saçlarını böyle taradın…
Bir de annemin ak kokusu…
Beni uzaklardan çağırdığında.
Şafak sökerken ilmeği boynunda rüzgarlar gibiyim
Gün batarken süprülmüş yapraklar misali
Faili meçhullerde adres gibiyim.
Zehirledi beni hayat
Dilini vurunca tenime rüzgar..
Yaslı karıncalar toplarken adımlarımı senden,
Uzun bir öyküdür bu yaşanılan..
Eski zamanlardan kalmadır sesi.
Uzayan gölgelerde rehn olmuş çocuklar,
Uzun bir kaçıştır bu, masallardan bu yan.
Kimse yokken henüz, kemiksiz bedenlerde,
Üflenmemişken henüz acı ruhlar bedene.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!