Bilumum yalnızları arkama aldım geldim.
Senin her sözcüğüne yüzümü sürdüm geldim.
Uzanıp alır mısın yüreğim düştü geldim.
Yürek yakan sözleri heybemde biriktirdim.
Hepsini yüreğine sıkmaya geldim.
Seni kanattıkça, sanma ki zafer benim.
Şimdi bir laf daha sokayım hatırana..
Güneşe çıkacak yüzün kalmasın.
Martılar tükürsün o murdar suratına…
Kalemim kıracak elin kalmasın…
Dilerim aysız gez, gece olunca…
Sevmek neydi bilemediler.
Bir bedene saklı, kadın sandı şairler…
Bir günah ve bir diyet dedi alimler…
Sevmek, kalbi kalbinde gezdirmekti.
Bilemediler...
Sarılmaz derdinle yaktın gönlümü
Kapanmaz yaramın sebebi sensin
Karaya buladın mavi göğümü
Üstüme yağan karın sebebi sensin
Devam etmeyecek…
Daha nem olasın ?
Mevlana’nın Şems i
Yunus’un Taptuk Emre’si
Nazım’ın Pirayesi varken..
Kuşlarla konuşuyorum bu günden beri
Göçmen kuşlarla
Senin kentinden uçup gelmişler
Kanatlarında, kokun.
Gözlerinde, o cennet çehren.
Kuşlarla ağlıyorum bu günden beri….
Gitme, gidersen yıkılır bu şehir.
Semtlerinde lale satmaz güzel yüzlü çocuklar.
Martilar bile simite küs konar iskele direklerine
Sen de haklıydın,
Ondandır, sana kızamadığım…
İnsanın, görüp dokunarak yaşadığı,
Makul yalanlara inandığı,
Alıştığı kalıplarla insan ayıkladığı,
Kalbi yerine aklıyla ağladığı,
akşamları konuşurdu, dilinde bolca küfür,
yağmuru beklerdi belli ki, pörtlemiş gözleriyle..
şemsiyeyi iki kişilik açardı, acıların altında.
eski kadehleri kırmaktan elleri paramparça...
gülüyordu elbet, bilmem ki, göz torbaları doluca,
üstünde eski püskü anıların dağınık saçları.
Ben geldim Tanrım !
Gittim,
gittim de geri geldim.
Kapında ağlamaya,
Yüzümü sürmeye yüce kapılarına…
Affına layık olamasam da…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!