06.03.1957 yılında Bulgaristan’ın Silistre ili Aydoğdu (İskra) köyünde doğdu. İlk ve orta okul eğitimini doğduğu köyde, Liseyi merkez şehri Silistre’de tamamladı. Daha öğrenciliği yıllarında şiir sevgisinin tutsağı oldu. Bu sevgi onu yazmaya, yorumlamaya değil, ünlü klasikleri okumaya yönlendirdi.
1989 yılında zorunlu göç uygulaması sonucu ailesiyle birlikte Çorlu’ya demir attı. Yine yazmak yerine ruhsal gereksinimini beslemek için okumaya devam etti. Şiir bahçesinde yoğun çalışmalarına 1998’lerde başladı.
Olgun ...
Gidiyorum bu vefasız şehirden.
Esaretim senden, sevginden -
vazgeçiyorum.
Sevgiden değil, sevmekten...
Senden!
Ahtapotlar çekiştirir durur
şahlanmış gemimizi.
Vahşi çığlıklar atılır sahillerde.
Karanlık kıyılarda Atam,
buluyoruz kendimizi.
Limanlar duman
Yoruldum can...
At gibi koşarken
havalı düşlerin peşinden.
Sıkıldım can...
Yüreğimdeki öfkelerime
Gözlerimin rengini dokudum
sokağına taşına.
Yarınki gidişimde hüzünlü değilim.
Karanlığa saldırır ümitsizce
çırpınsam da...
Toprağına sarılıp, özlemin
Sonbaharın serinliğinde
inceden yağan yağmur,
içine akar şairin bir ırmak gibi.
Yüreği toprak olur.
Topraktan alır gücünü...
Kaleminin ucunda
Derin enginlere ansızın sürüklenir gemilerim,
yıkanırken limanlarda.
Üzerimden süzülen sonbahar yağmurları.
Denizde uslanmayan dev dalgalar.
Yüreğimde çılgın fırtınalar kopar
Yüzümde titrek
Eğer bir gün vedalarımda,
yollarını güllerle süsleyip gidebilsem.
Yüreğimde ıstırabı bir damla umut için,
yüreğinde bırakabilsem.
Eğer bir gün vedalarımda,
Kabuk bağlar acılarımız.
Erken ölümden...
Korkudan.
Ki burukluğudur bizi
kendimizce yoran.
Çok yüzler tanıdım.
Kapattığımda gözlerimi,
yüreklerine aldandığım.
Çok gözler tanıdım.
Açtığımda yüreğimi,
Yıkılacak elbet bir gün endamı,
içime düşen yıldızların.
Yankılanacak o zaman büyüsü
gözlerimi kapattığım
akşamların.
Yahya Akbulut demek; kendini, derdini, gördüklerini, en acımasız durumları bile o sıcak yorumuyla, sanatsal kaygılardan uzak ama baştan sona sanat dolu anlatabilmek...