Vedat Koparan Şiirleri - Şair Vedat Koparan

Vedat Koparan

Geçtiği Yollarda Ne Ağaçlarda Çiçeklerde Renklerin Berraklığı Ve Parlaklığı Vardı Ne Toprağın Canlılığı Sanki Bir Yangından Çıkmıştılar Bulutlar Parlak Beyaz Değildi. Nehirler Hüzün Çağlarcasına Akıyor Boz Puslu Bir Renk Dağların Üzerinde Dolaşıyordu. Yaşlı Adam Uzun Yolun Yolcusu Olduğundan Üzerindeki Giysileri Kirlenmiş Hırpani, Epey Yorgun Ve Bitkin Görünüyordu. Gözlerindeki Umut Işığı Güneşin Sönmeyen Işığını Taşırcasına Bakıyor, Kükremeye Hazır Volkanik Bir Dağ Gibi Durmaya Çalışıyordu.
Genç Diri Delikanlı Edasıyla Tok Bir Sesle Kahvehanedekilere Anlatacaklarım Var Gelin Dinleyin Diyerek Seslenir. Sözünün Dinlenip Saygı Görüp Sevilen Biri Olması Onun Bilge Kişiliğinin Yanında Çevresine Karşı Daima Duyarlılığından, Yapıcı, Mert, Adı Gibi Acar Kişiliğinden Kaynaklanmaktaydı. Bu Nedenle Her Seslenişi Bir Çağrı Gibi Kabul Gördüğünden Kahvedekiler Çevresine Bir Çember Oluşturarak Toplanır.
Zaman Sarkacından Akıp Gelen Kara Günlerin İnadına Saçları Zamanın Yengisinde Erkenden Aklaşan Mağara Oyuklarından Sızmaya Çalışan Işıkla Başlar Anlatmaya:
Bakıyorum Güneşin Battığı Yerden Güneşin Doğduğu Yere/ Ey Kendine Adaletinle Efendi Düzeni, Ne Kadar Kesersen Kes Aşağıdan Sakal Yukarıdan Bıyık Yinede Çıkar Ve Uzar/ Toprağı Ne Kadar Nadasa Alırsan Al Ayrık Otları Arsızdır, Var Olanı Yok Etmek Yok, Saymak Kolay Mıdır? Bilirim; Derdin Zaman Kazanmak Ömrünü Uzatmaktır. “Adı Piç Konulan Kürt”(1) Tarihin Çöplüğüdür Senin Bu Tanımın/ Onlar Yüz Yıllardır Güneşin Doğduğu Yerde Yaşarken Yok, Edilemez “Örgütlü İşçiler Yenilmez” Bir Halktı (2) Sen Ki; Aydınlığa Karanlık Gölge Düşüren Üzerlerine Gelip Egemenlik Kurandın/Bilinmesin Duyulmasın İstediğinden Onları Göçertir Yok Sayardın/Biz İse; Habersizdik Gün Sancılarında Güneşin Doğduğu Yerde Olup Bitenden/İşlesin Diye Düzenin Çarkları Günün Uyanan İlk Işığıyla Başlarken Emeğin Yürüyüşü
Her Gün Güneşi İlk Önce Kürt Kardeşlerim Görürdü./Aydınlık, Huzurlu Özgür Ve Mutlu Geçer Miydi? Günü/Açıp Bakmadıysan Tarihin Gerçekliğine Bir Bizden Habersiz Kim Duyar Kim Bilirdi Bu Yüz Yılın Acı Sağanağında Ki Ağıtını. Kökleri Toprağın Bağrında, Ağıtı Yüzyılların Şavkında, Duyulmazdı Yılların Acıları, Kaldıkça Sağır Kulaklar Curcunada./ Onca Sürgün Onca Kıyım Onca Ölüm Kâr Eyledi Mi? Sürgündü Sürülen Toprak Değildi Kürt Kadının Rahminde Sürgün Verdi, Yok Olmamak İçin Doğurdu İnadına Bire On Bereketli Toprak Ana Gibi/ Gölgeler Gölgeleri Kovalarken Yaşama Örülüp Düşen Karaltı, Baktığını Görmezden Gelen
Gözleri Bağlı Şaşalı Şakırtı/İnkârcıların Yalan Kalesinde Bir Tarih Bir Halk Bir Yaşamdı, Kan Ve Barut Kokuları İçinde, Yok Edilmek İstenen İnsanlıktı /Şimdi Doğudan Acılarından Bir Halk Var Ayağa Kalkan/Anlamak Diye Bir Derdin Varsa Anlarsın Diyerek Sözünü Tamamlar.

Devamını Oku
Vedat Koparan

Can yüreğim zülfün de yel eser
Hep kanar senli benler
Sevdiceğim özgürlüğün kuşudur
Geceye kanat açar
Kanasın geceler
Beklenen gün gündür gelen

Devamını Oku
Vedat Koparan

Yapıştım sarı zaman saçlarına
Koşarım doludizgin yangınlara
Direnmek bir başına kalışlarda

Yaralıyım çatışma ortasında
Vurgunum delik deşik duvarlarda

Devamını Oku
Vedat Koparan

Annelerimiz ve Tüm Kadınlarımıza

Bir seni bir sen içinde hep dinledin hangi rüzgâr eserdi o an için fırtınasına,
akın eden o anafor alır seni, katar, katar geçer vagonlar içinde ne çok kara kuru kırık anılar, hüzün bu deryasında aktığımız dirençleridir tutup umuda sarıldığımız, kıyılar boyu savrulduğumuz yaşamın, başlar bir senli sensizliğin yangına düşmüşlüğümüzde ser hoş zamanın uzar kulakları Midas yanar, yanık bir tarihin mirasçılarının kanar denizleri kara zift akar, yerin altından Akdağdan madencinin duyulmaz yüreğinde atan kazmasının sesi gün soğuk kış boran ısınır betonlar sarsılır yedi rengiyle gökkuşağı…

Uyanışlarımızda sarıldığımız sımsıcak güneşli gündür bakışında gün aydınlığı sevgi seli, bütün yıldızları elleriyle taç yapan can sıcağı, bir okyanustur deryasında yüzdüğümüz, öyle yakınsın ki bir benden içeri bir sen, ah anne sen yoklukta en büyük acıda sızladığım- varlığında korunaklarında kaldığım koca bir servi ihtişamı, yıllar bağrında çınar, yaşanan-yaşanası en büyük sevdamız.

Devamını Oku
Vedat Koparan

Y.A.Ş Sürecinde

Ordunun Tüm Kademe Komutanlarıyla Birlikte,Başta Genelkurmay Başkanı, Kara, Hava, Deniz, Jandarma Komutanları, Mit Müsteşarı, Başbakan, Savunma İle İç İşleri Bakanlarının Bir Araya Gelip Güvenlik Açısından İç Ve Dış Ülke Savunması Ele Alınırken, Kim Yükselecek Kim Harcanacak Kararları Halktan Büyük Oranda Gizlenerek Veya Çarpıtılarak Çelişkili Görüntüsüyle Sağlıklı İzlenim Vermemekte, Siviller Mi Öncelikli Yoksa Silahlı Güç Olanlar Mı, Sözün Özü Yönetme Erkinde Öncelik Tarihsel Gelişime Bakınca Devletin İşleyişinin Daima Silahların Önce Ve Etkinliğini Bize Göstermektedir…
Yüksek Askeri Şura Toplantısı Yapılırken Bir Yandan Trilyonlarca Savaşa Akıtılan-Harcanan Para, Onca Emekle, Acı-Kan- Gözyaşıyla Yıkanan İnsanlık Ve Ülke Toprakları, Ortaya Konan Tavırla Açılımlar Sunulmakta, Öte Yandan Yakın Savaş Silahlarını Övünerek Geliştirdiği Belirtilerek Televizyonlarda Adeta Caka Satılırcasına Övünülmekte, Dağlarda Savaş Bir Şekilde Sürmektedir. Kaldı Ki; Gelişmiş Kapitalist-Emperyalist Ülke Burjuva Demokrasilerinde Ne Böyle Bir Kurum Ne Böyle Bir İşleyiş Söz Konusu Değildir. Bunu Birçok Kesimden Sistem Savunucusu Olan Kişiler Bile Dile Getirmektedir. Kimi “Aydın, Yazarçizer, Düşünür, Gazeteci Takımı” İse Sürekli Bir Masal Gibi Dile Getirdikleri Peygamber Ocağında Yanlış Olmaz, Ordunun Bir İç İşleyişi Ve Kendine Özgü Teamülü Olduğundan Söz Etmektedirler. Öne Sürülen Düşünce Gerçeği Yansıtmadığı Sistemin Kendi İşleyişiyle Ters Yüz Etmektedir.
Devletin On Yıllardır Mustafa Kemal Ve Cumhuriyet Kadrolarının Düşüncelerini Halka Adeta Kuran Gibi Benimsetilmeye Çalışıldığı, Eleştirilemez- Dokunulmaz Bir Tabu Şeklinde Sunulmaktadır. Bu Yönüyle Bile Devlet Kendinle Çelişmekte. Zira En Azından Açık İşgalde Emperyalizme Karşı Olan 1920’lerin Hareketi, Günümüzde Sadece İçi Boşaltılarak Çarpıtılıp Türkiye Halkına Kendi İşbirlikçiliklerini Gizleyerek Sunmakta, Bununla Birlikte Bedelli Askerlik Son Kez! Uygulanarak Ortadan Kaldırıldığı Açıklanmıştır.
Bu Uygulamaya En Güzel Sözü Halkımız,”Zenginimiz Bedel Öder Askerimiz Fakirdendir” Diyerek Ordunun Yapısını Belirtmiştir. Kaç Zamandır Ortaya Konan Bu İşleyiş Kimleri Kayırmaktadır? Ayrıca Kaymak Tabakalaşanların Çocuklarının Nasıl Kayırılarak Nerelerde Askerliklerini Yaptıklarına Dair Asker Alma Dairesinin Bilgilerindedir (İnternette Dolaşan Bilgiyle de) Bu İki Örnek Nasıl Ve Ne Oranda Tutarlılık Olduğunu Çok İyi Göstermektedir. Ordudaki İhalelerden Kimi Açığa Çıkan Rüşvet Skandalları Da Unutulmamalıdır…

Devamını Oku
Vedat Koparan

(Bırak Yorgun BedenlerimizdeYıllar Yaşlansın
Yeter Ki;
Düşler Ve Düşüncelerimiz Yaşlanmasın)


Bir Pula Düşürülen İnsan Ziyanlığında Zamanlı Zamansız Bir Ağrıydık

Devamını Oku
Vedat Koparan

(Kusasım gelir irin ve gözyaşı yıldız yangınlar içinde)

Yıllar Sonra Bu Kar Fırtınasında
Kış Gelip Dayanmış Kapımıza
Yol Boyuna Konmuş Üç Sığırcık
Üşüyor Olmalılar Üstelik Birde Aç

Devamını Oku
Vedat Koparan

Yaşamalısın

Merhaba mavi uçukluğum
Merhaba gün ışığına hasret kardelenim
Merhaba asi nehrim
Merhaba yedi veren gülüm

Devamını Oku
Vedat Koparan

Özgür Kadın
Özgür Erkek Demek
Yaşamı Her Alanda
Özgür Kılmak Gerek

Ses Ver Özgür Kadın

Devamını Oku
Vedat Koparan

--------vurgun bir kaç günün
sıkıntılı anlarının gecesiydi gelişin
---yalnızlıklarım hep sürerdi izini
düşerdi kente bir sensizliğin sancısı
ne çok çelişkiler var yaşanan süreçte
-------hak edenin yaşayamadığı

Devamını Oku