hacıyatmaz zamanda
yaşı ellisinde sarsak
anlı saçı ak bir adam
mart sancısında
suya düşerken cemre
Gülüm çingene gülüşlüm
Pembeleri giydin yüzüne
Yanağına allık sürdün
Sürme çektin kaşın kirpiğine
Bir başka güzel bu gün
Mavi bakış taktın gözüne
Adına deneme, şiir makale
Her ne dersen de
Yeter ki estir yüreğinin sesini
Bir başlamak olsun
Bir basamak koy yaşamın harcına
Nede olsa dilin kemiği yok yapışmaz ya
Söz,dile söylemesi kolaydır
Günlük konuşmalara kadar çok rahat söylenir
Canım cicim seni seviyorum...
Bunu duymak hoş gelir..
Asıl olan içselleşip yaşamak..
Zamansızlıkta seninle doğdum
Anızlar yanarken benliğimde
Ağustosta vurdun
Yokluk zamanlarında çoğaldıkça çoğaldın..
Soğuk bir yel esiyor
-akıyor zamanın zamanı yuttuğu
karanlıklar yamalı bohça eğreti gülüş-
zamanı gelmiştir gidişlerin
bir ağaç döker kabuklarını
bir dal uç verir soyunur geceye
1.
Bir gün cesaretimi topladığımda yazarım
Şiir yada kısacık öyküler demiştim kendi kendime
İşte seninle bir gece kaçaklığında esti öylesine
-“Gün her zaman ki hüznünü giyip başladı
-Yaşananların Anısı Bilinçlerde Taze Kalsın
Bir Güne Değil Her Güne Unutulmazlıklara-
cemre üç kez düşer havaya suya toprağa
mevsim döner bahara
renkler cümbüşüyle çiçeğe durur tabiat ana
Yaşamın gerçekçiliğinden
Akarım hep içime
Romantizmin damarı
Seninle tetiklenir iç sesimde
Geceden mi aldın
Gül yanaklı gamzene
bir gece hüznü gelendi yoksunlukta sen güzelliğin
vurgun yemiş kentlerdi deprem sonrasının yıkıntılarında
tarumar olan ordular vardı sanki dört bir yana savrulan
duygular allak bullak sevgiler sığ dostluklar yapmacık
ısıtmayan yalancı bir kış güneşi gelgeç sevdalarda
avunur kanardı benliğim ta ki sevgi denizinde seninle buluşunca
Işıklar içinde uyu güzel insan. Seni unutmayacağız