Bilmezdim bunun ne olduğunu
Nasıl bir yıkım verdiğini
Yaşım onyedisine geldiğinde
Hey çatlayasın kara düzen
Yedi ay süründürdün beni de
Nasıl turladım seni ben biliyorum
(Havayı yaran kesif bir rüzgâr eser gülü hazana
An gün doğumu sancısında gözlerin uzak yakınlıkta
Yayılır yürekten yüreğe akar sevi gazeli akşama
Başlar senli zaman bebek gelişli bir telaş heyecanıyla)
Kolay değildi gelişin gün bitiminde
Sensizliğe
Kapanmıyor uyumuyor bu gözler
Sensizliğe
Susadı bu yürek bu sözler
Sensizliğe
Dayanmıyor yakıyor geceler
(Altta Kalanın Canı Çıkan
Bir İşleyişin Kurbanlarıyız)
Bir ağlamak düşer
İsyanı hıncı volkan olan
Geceye düşen
Alkol sinen kokulardı
Et obur bakışlarda..
Kan emici hala iş başında..
(Yaşamak şakaya gelmez dersin iyi dersin usta
Bilirsin ki bu denli zora girmiş, O denli ekmek üretilip alamazken
Onca fabrika iş alanı varken işsiz kalınırken
Gece çökünce yorgun yataklar bedenleri sararken
Üşüyen bedenler iki büklüm bir boğum olur sancılar içinde kıvrılırken
Sakalımın,elimin kiri
Gün daha mı temiz ki
Bu nasıl bir düzen
Düzen düzene
Düzeneksizlikte
yıldızlar geceye eşlik ederken
gecenin aynasından yansıyan
bildik birimiydi orada olan
sorgularken içe gidişin sesini,sakindi ruh hali
oysa nasılda eser fırtına yaşam adamızda.
-Bu gün nasıl geçti-
Hiç anlamadım pek tadı yoktu
Sensiz buralar çok boştu
Hangi çiçek kokusunu salmıştı
Gün yoksunu vurgunlara..
güzel gülüşün içten sevecen bakışın
eski zaman tünelinde kalmasın sakın
maviş gün doğumu sancısında
suskular koynunda zaman
ateş topu puslu bulut ardında
Işıklar içinde uyu güzel insan. Seni unutmayacağız