(Elbet Gün Gelir,
Can paremiz Sevdiklerimizi“Kaybedenlerde” Kaybeder.!)
Hani sen gülünce güllerde gülerdi
Şimdi kan revan yediveren güllerin
Sen gün yüzlü gül kadın
sen gelince mevsiminde düşlerime
ve seni görüp her düşünüşümde
zaman yanan bir alev bilincimde
suya muhtaç bir yangın olur içimde
her an her yan seninle sevginde
zamandaş olmamanın sancılarında
özlemini katıp benliğime
desene yaz mevsimi saçlarında
yangın bir zamanı daha büyütecek
oysa ne düşünü kurmuştum
gün kararır iki parıltı düşer gözlerinden
iki noktada iki ben sana akıp giden biri ben
uzak yalnızlığıma çağlayan diğeri hep sen
gece ağrısıyla geçecek gün biterken
yine girdin bu gece vurgun hayallerime
Tut ki gecedir
Gözüne düşen ışık, bir yıldız
Tut ki yüreğin
Yaşanmamışlıklar da saklıdır
En gizeminde acırken,
Vururken gün ışığı pencerene
Gecelere Özgünlük
Gecenin özgür saatleri doluyor
Gece kaldırıyor perdesini
Ve
Sökün ediyor sabah
Gündüzün köleliğine devam için..
Hüznü derince bir dünya kırıktır gözlerinde, ötelere çağlar hep ağlarız
Bu kirletilmiş güzelim mavi gezegende gözlerimizden okunur ağıtımız
Hangi denizde battı umutlarımız yinede kendimizdedir çoğalmamız
-Sancıları Depreşen Geceden –
Bu yokluk değil bir açmazın sapağı
Bir uzuv gibi uzanır kemirir insanı
İçimizin kırıkları hep hüzün dağları
Direndik, yürüdük tökezledik
En yalçın dağ tırmanışlarında
Kabarışında en hoyrat dalgaların
Yanarken alazlar içinde bir ben
Ne poyrazlar vurdu bağrımıza
Elvedasız gitmelerdi istenen
Epey yağmıştır sağanaklar
Islanmıştır yeniden doğuşlarında
Dallarındaki yapraklar
Hangi yağmur kaçakları eser ormanında
Bir bizmi kaldık
Işıklar içinde uyu güzel insan. Seni unutmayacağız