anlıyor ve görüyorum yorgunsun
yılların birikiminde
sadece günün değildi getirdiği bu yorgunluk
biliyorum sende gün aydınlığına vurgunsun
karaya vurmuş kulağına su kaçan balık gibisin
Mevsim yaz
Güneş bir kaybolup bir çıkıyordu
Bulutlar onu gölgelerken
Hafif hafif rüzgarda var
Yapraklar salınıyor dallarda
Dans ediyordu rüzgarın hışırtılarında
Olmak ne yüreksiz salınışlarda
Öylesine edilgen kılmak yaşamı
Har içinde ne zaman ne mekânda
Bölünmüş çatlayan tohumda açacak
Her an yaşanarak acısı ağır bassada
Yaşamımız hep bir kavga
Hep bir yaşam ağrısı değil mi sevdiceğim
Ben bu kavgamın güzelliğini
Güzelliğinde getireceği barışı
Ben barışı sevdim
Hüzün Hep Yangınlarda Ay Yanmış Gecede..
Aşk dedin
-“Aslında bu en güzel duygu olmalı
Her şeyi kendinde barındıran bir heyecan
Bazen yakıp kavuran
Su Yürür
Su toprağa yürür
Toprak kımıldamazken
Deprem var deprem
Gözlerimin içine baka baka
belli ki vurgun yemişsin
karanlığa gidersin zifir gecelerde
ay ışığı yüzüne değsin
ay batmış puslu bulut ardı çökende
ağlayan yüzün yüreğin gülsün
İlk bahar yağmurları
Seni bekler yavrum benim
Getirdim iğde kokularını al kokla
Geceden yıldızları topladım
Güzel başına taç olsun
Hep bir koşuşturmadır yaşam
Son vagona gelene kadar durdurak bilmeden
Budur belkide bizi yaşamda var eden
En güzelide değerlerin var olması
İnsanın yaşama tutunmasına güç veren
Güç verenlerden olmak ne güzel..
(Türkiye’m türkülendiğim
İsli karabulut sarmalı sevdiğim
Dayanılmaz özlemde özüm bildiğim)
toprağı eşeledim
Işıklar içinde uyu güzel insan. Seni unutmayacağız