Çakmağı çaktık sobayı yaktık
Sibop hava yaptı gazı kaçırdık
Gün bitti ömür gitti çilemiz bitmedi
Yandık aman gülüm yandık
1970’lerden 1980’lere gelindiğinde günler yine sancılı geçiyordu, adeta bir kartopunun bayır aşağı yuvarlanıp düşüşüydü.
Yaprak dalından düşmüş binlerce dal kırılmıştı o fırtınada, herkes kendi acısını kendi içinde yaşar duyarken toplum yüreklerinde iç ağrısı büyütüyordu.
Ülke 1980’lerin başında dönemsel geçici bir meltem rüzgârı estirse de, özünde hep bir altüst oluşa gebeydi.
Keza işte o iki binli yılların sancılarında şimdi yaşamları her açıdan sarsılan binlerce aileden-insanlardan sadece bir ailenin Metin’lerin öyküsünde yolculuk yapmaktayız.
Onlar ki; yaşamdan çok şey istemeyip kimseye muhtaç olmadan yaşamsal gereksinmelerinin en asgarisini isteyen, rakamların çok büyüyüp yaşamların o denli küçültüldüğü bir ülkenin, tırtılın yaprakta yürüyüşü, karıncanın yiyeceğini yuvasına taşımaya, arının peteğine bal yapmasına benzer kelebek yaşamlarıyla var olmaya çalışanlardandı.
Düşünce- Düş Üzerine.
Yaşamın her anı, her alanı bir eğitmen ve öğreticidir almasını bilene..
Duyumsamalarımızın her türlü etken altında olmaması(kaçınılmazlarımız olmasına karşın) için sürekli sorgulayan açılımlı bir yapıda olması kişinin kendisi için olduğu kadar kendi dışındaki oluşum ve gelişmeler adına da olumlu bir durumdur.
Burada asıl olan diğer bir unsurda kişinin dünya görüşüdür -yaşama insana bakışıdır.
Doğru düşünmeyi bilmek,doğru düşünce ile olmak ve onu alabildiğine yaşama geçirmek..
Hey duvarları güneşle çevrili..
..Hapishanem..
Hey ak kağıda kanla yazılı düşüm hey
Siz bilmezsiniz o günleri
Çekenlere hiç sormadınız da
(Karam Bu Ömür Onca Yıl Yaşanası Yoksunluklarda Geçti
Bütün Geceler Bütün Renkler Sensizliklerde Siyaha Kesti)
Beline altın hızma takarsın
Beni kendine nasıl katarsın
Ahu gözlerinin karasıyla
-Sür yüreği
kalem
mermisi düşen tetik olsun silahın
cümlelerin
yaşamın damarı iradenin gücünde -
Bir resim karesinden süzülürken
Bir resim gelir beliri verir gözlerinizin
Ta odağına yerleşir, iner yüreğinize
Düşünceler alır sizi sizden
Başlarsınız
O gözlerdeki yansımları içmeye
İnsan yaşamında iletişim doğumla başlayan tüm yaşamı boyunca geçmişten geleceğe devam eden temel bir süreçtir. Bu kendi iç sesiyle, içinde çelişkilerini taşıyan sarmal bir halde karşılıklı devinerek hem kendini var edip sağlıklı sürdürebilme çabası, hem kendi dışını da-kendini çevreleyen her şeyi etkileyen bir durumdur. Sürekli akan bir ırmak gibi farkında olalım ya da olmayalım, her şeyle iletişim halinde karşılıklı etkileşimdeyiz.
Erişkin birinin yaşamsal özelliği olan sevebilmek ve çalışabilmek olgusu birbirinden ayrılmayan değerlerdir. Değerlerin farkına varılabilmesi için bu değerlerin insanın toplumsal-sosyal gelişim sürecinde olduğuna bakmak gerekir. Ayrıca ne düzeyde olduğunu burada anlayabiliriz.
Her sosyal-toplumsal süreç kendine özgü iletişim şeklini ve araçlarını oluşturur.. Bilginin bilinmesi bilincin evirilmesi süreçlerinde, insan vücut dili dediğimiz; duruş şekil ve hareketleri, el işaretlerini, yüz ve göz mimikleri yanında dilin kullanımı ile sesin niteliği kişinin kendi dışındakilere fiziki yakınlığı bulunulan alanı kullanış tarzı ve iletişimi besleyen yan faktör olan kullandığı kokudan tutunda giyimine, kozmetikten başkalarına dokunuşlarına kadar varan bir süreç zenginliğidir.(*)
insanın çalışması maddi-manevi bir amaç uğruna fiziksel, zihinsel, biyolojik ve bedensel süreçleri kullanması olarak tanımlanırken insan yaşamsal varlığını sürdürebilmesi için öncelikle doğayı kendi yararına değiştirip dönüştürürken bu iletişimle ilişki sürecinde kendini de değiştirip dönüştür, bunu yaparken zorunluluk ve güdüsellik içinde hareket eder.
Gelişiminde bunu bilincinde üste çıkarabildiği oranda bu eylem ve iletişimiyle sevmek-istek ve zevk alır hale getirebilir. Zorunluluk halinde ki insanı kurtarabilmek için uygun koşulların varlığı bunda önemlidir.
hey acılar çocuğu yetmişlik koca dev
ne vartalar atlattın yaşadın ne fırtınalar
kaç ihanet görmüştü bu topraklar
kaç ölüm vurmuştu alınlar
ölüm geliyorum dedi
Karanlıklarımı aydınlatan
Zifir gecelerde hep bir ışıksın
Derin denizlerin feneri canı can eden
Kopar gecenin tiz sesi çoğalır çağlarım
Ay hilal olur kaşında gözlerin bade
Işıklar içinde uyu güzel insan. Seni unutmayacağız