Devrimin ak gül yüzleri
Sevecen ve içten Olurken gülüşleri
Ayrılığa düşen Gülün özlemi
Dökerken güz sancısında
Zamansız yapraklarını
Her yaprağında acıları
Afrika
-----------açlığım
Antarktika
----------ıssızlığım
Özlemim
Hira-nur, Himalayalar’ım
kararmıştı hava akşam içe kaçışında
yaprak dökümlü zamanlardı
kaşların yol çekimli gözlerinde yıldız tufanı
o güzel dudaklarında bir yarım ay dolanırdı
açardı yediveren güllerle gülüşün gün aydınlığı
ben yaktıkça zamanı zaman hep sana akandı
bir nazım bir arif usta ve ardılları geçer
yaşam damarı dizelerin gerçeğinde
kahpeliklerde solan sümbül iki büklüm
it gibi titredim o yorgansız gecelerde
geçerken kaç vurgunun sapağından
Hayaller ülkesinde
Bir sevda masalıydı yaşadığımız
Yıllara biraz yorgunmu düştü
Sevdalı bakışlarımız
Yer yer ürkek yer yer cesaretle savunduk
Sabırların isyanların suyundan gelerek
Gece karası akşamlarda
Gecelerimin güzelliğisin
Gün aydınlığı gülen yüzünle
Varsın ben kanayayım
Yitip giden yoksun zamanda
Sen yüreğimdeki vurgun çiçek
Hani bu eller
Benim mi çocuk
Hani dal fırtınaya tutulunca
Kırılınca ağacından
Hani yaprak sararıp kuruyunca
Kopup düşerken dalından
Geçici bir ayrılıktı
Sözüm ona
Gidişinle beni alıp gelecekti
Geldi
Bir daha gelmemek üzere
Yitti ve gitti..
Uyu güzel kadın uyu maviler dinlensin
Sen ki süt dökümlü bir gün kadar
Esmer gecelerin yangınında apak kadın
Gülüşlerinde günler geceleri mavi düşler açar
Kahve renk gözlerim sarı sevinçlere çağlardı
(O gördüğüm bayram sevinçleri çocuk gözlerinde
O duyduğum çığlıkların bir uçurtmanın kuyruğunda
Okul zamanlı kaçkınlıklarda her teneffüs zilinin çalışında
Haykırışların)
Bir yudum sevgi damlası
Işıklar içinde uyu güzel insan. Seni unutmayacağız