İçimi titreten edan kırık bir gün kaçağı
Uzandıkça bakışım kaçırırsın ahu bakışını
Yüzümdeki yüzünün gölgesi güneş yanığı
Aksın aşıp sınırları coşkun sevgi duyguları
Uyansın içimizin suskun devi güneşle
hiçte bana göre değilmiş
razıyken sultan olmaya
krallık saltanatı pas tutan
köhne bir viranelik
tacı tahtı yıkılası olan
bir yaşam ki
Seni söyler akşamın dar vakitleri
Seni söyler ülkemin girift tozlu yolları
Seni söyler kırılgan martı uçuşunda
Yorgun denizin hırçın dalgaları
Kömür karası gözlerin düşer geceye
Harmana vurdu avere yürek
Seninle kaldım
Gecenin sessizliğinde
Kaldırım taşlarında yürekten yüreğe
Anlatsana suskun mavim
yürüyüşün rahvan kıvrak bir kısrak salınışında
oynak kalçalar dünyayı ben yarattım havasında
beline kadar salınmış lüle lüle saçların
buğday başağının rüzgarla dansındasın
Yalnızlık gecenin boynunda
Yıldızdan bir gerdanlık
Uzanır durursun uzak limanlardan
Uzanır durursun açık denizlerden
Uzanır durulursun
Kendini vuran kör karanlıkta
Hazanda sararan yaprak misali
Kırık dökük bir şeyler vardı
Geçmişin izlerinde
Hep bir yoksun hep bir boşluk
Üstüne kondukça yaşandıkça
Yokuş yukarı idi adeta ağır gelen
-Zevkliysen Zevkimi
Bilgiliysen Bilgimi
Zekânla Zekâmı Geliştir-
Yaşam her an katlarda
Arınır kirinden
akşam dönencinde
gezginim güncende
uçuk mavi düşlerde
bir serapta çarpıldı gün
karşımda sen bir ece
çarpıldı yüreklerimiz
Şimdi zaman sensizliğin öteki yüzü
Canım içmek istedi ama sen yoksun
Bu meret tek başına da iyi gitmiyor
Sen gibi de sarmıyor..
Nerdesin
Işıklar içinde uyu güzel insan. Seni unutmayacağız