Uyu güzel kadın uyu maviler dinlensin
Sen ki süt dökümlü bir gün kadar
Esmer gecelerin yangınında apak kadın
Gülüşlerinde günler geceleri mavi düşler açar
Kahve renk gözlerim sarı sevinçlere çağlardı
suskun koyaklarda içten içe akan bir pınar
dağlar sustuğunda suların uykuya dalar
güneş güne rengini yangın parıltılarla salar
uzaklar hep böyle mi yoksunluklarla yakar
sevgi bu deryalarda uzak diyarları yakın kılar
(Gün Bir Önceki Günden Alınan Yükle Katlanarak Büyürdü,
Onların Yaşamları Gün Batımının Aydınlığına Akan Çocuklarının Şarkısını Söylerdi.
Umuda Sarılı Ya Sabır Diye Başlardı Yılkı Atının Yelesinde Günün Erkenci Telaşı,
Yarı Mahur Uykulu Gözlerle Ekmek Kavgası Yaşamda Var Olma Savaşı.
Büyük Cafe Onlarla Anlam Bulup Büyürken Onlar An Be An Küçülüyorlardı…
Onlar Ki; Parası Olanları, “Yiyin Efendiler Yiyin, Aksırıncaya Tıksırıncaya Kadar” Diye Söyleyen Şairin (Tevfik Fikret) Sözleriyle İşleyen Ahmak Kapital Düzeninde Bir O Kadar Çapsız İşleyişin İsraf Zincirinde, Adeta Forsa Gibiydiler… Beton Yığınında Sıkışan Onca Yaşam, Oysa Hepside Birer Dahlia)
Işıkların dansında ateş böcekleri
Yol uzun zorludur ulaştım Nil’e
Pırıl, pırıl bir gecede
Özelliği çekiciliğinde
Bulutlar sarmaya görsün
Ay kırılgan bir geçittir
akşam hayalinle yine dans etti gönlüm
mest oldu ağaçlar efil rüzgarın sesiyle
ay maviliğinde yıldız düşünde gezindim
ah edip inlerim yokluğun ateş yüreğime
seni sevmekle ne suç işledi sırça gönlüm
Bir kavşaktı Ağustos dönencesi
Bir mars gecesi yangın yeri kıpkızıl
Beklenen an, yakınlığa dönerken
Meğer uzaklaşmanın da habercisi
Kesişme noktasında kırılma..
(İnsan Savrulunca Zaman Sarkacında Uzar Kavuşulası Yollar
Yaşamında Belirleyemediğindeki Tüm Zamanlar
Senin Dışına Akar Sana Çalışmaz Hiç Bir An)
İklimi Âlem Bir Yerdesin
Güneşe Hasret Zamanların
hey tarihi kanayan sen burcunda
kanattığın kadar kanayacaksın
yalanlar asılı çapraz ateş burgacında
bakışlarında ağlar bin kardelen
gülüşlerinde bin karanfil öldüren
- Gece Yolculuğunda Düş Uykulardan Uyanınca -
sana kardelenim desem sararır döker yapraklarını tüm çiçekler anlatsam sana dair ne varsa içimin sesinde erirken ateşte bir demir gibi, kirpiklerin gün kaşların gece gibi, gülüşün gamzende doğan gün hikayesi yürek sesim. karları delersin gün yüzüne erer ben gibi hasretliksin bilsen beni nasıl eritirsin karanlık gecelerimin bir başına kalışlarımda yıldızısın, gör artık ne olursun benliğimde kopan fırtınayı,sakın inkarcı deme bana inanmazsan inanma ama tek gerçek olan bu hep sana diretmediğim
ilk göz tutulması ilk yürek vurulması ilk yanması sana doğan güneş kırığı bir gün bu.
bir boşluktu içimizin yangınında, dolunay konmuştu dudağının kıyısına, bakışında yıldız kovalamaca,bu aranan gecelerde dolması vardı gerekenlerde,izini sürdüğümüz düşlerde ömür ölü düşlerden diri düşlere çağlayan zaman tünelinde akan sessiz bir ırmak türküsünde çağlarken
Görüyorum
Sabahın ayazında üşümedesin
Hey yalnızlığım
Öncesinden vurulmuştu yüreğim
Hesabı vardı yarım kalan dünden
Nasılda öpüştüm yalnızlığımla
Işıklar içinde uyu güzel insan. Seni unutmayacağız