sular gibi serin
vadi meltemi dalga dalga
Akdeniz ağaçları arasından
terasımıza bir klima
bir akşam sofrası hayatın nimetleri
beyaz ışığın asma yapraklarında
tırmandım o dağa
o Turu Sina dağına
sabah olmadan
bahar güneşi doğmadan
bir ulvi cevher için
o harika üstü tecelli
seherde muhabbet kuşları söyler
bir nağme! aynı sevgi seda
uyumayalım bu vakitte
gönül yareler içinde
MEDİNE O SEVGİLİYİ
ağırlar mahşere kadar
sarrafın altınından kalem
seni huzurlu yıllara yazar
bir melaikesin gece tefekkürün
nisan yıldızları daha parlak
emeğinden-mukaddes sözler
orman çiçekleri kadar sonsuz
dileğim vardı.Nurdağlarında
iki nehir arasında o ki Nil!
gitmekti yürüyerek yorulmadan
bir baştan bir sona
eskisi gibi kalsaydı OSMANİYE
bahçeleri meyvalarını sunardı Eylülde
karasevdalılarının kalp ateşi
yanmakmış yıllarca sevgiliye
ömürleri geçiyor kül eden hasretle
bizde yolcu değilmiyiz
onlarla o ahirete
gidelim o zaman sevdalılar
güney köyleri,mezraları,şehirleri
asırlarda kalan töreye mahkum
bir demirsiz kafes onların kaderi
umuda kapalı açılan ama gidemeyen yol
onbeş,yirmi gençler olan kızların çıkmaz
yolları.akılları karalı közden velinimetlerinin
gönlümüzde akar gibi manavgat şelalesi
dinlemek sesini Akdeniz iklimi altında
soğuk akar temmuz sıcağında velinimet
yanan gönüllere bir tas su
defne gülleri sırdaş nazlı bakar
kristal olur yılankavi giderek
yeşillik atlası içinde
gönlümde dalga dalga
safari hevesi esiyor
4x4 otomobilin içinde
ahsen yeşili yollarımız
defne yeşili yollarımız
Her şey bitti yalan oldu
ne söz kaldı ne servet
bir krizantem bile kalmadı
GÜZELDİ
Ant10 puan
GÜZELDİ
Ant10 puan
GÜZELDİ
Ant10 puan