aşkım dediğim nehire
mısır koçanları,hurma hevenklerinin
gölgeleri düşer,salkım söğütlerinin
altı mesire menzili sıcağa
karşı bir serin hayma!
sude yeşillik içinde yeşil
Baharın güzel Nisanında
mekanik müzik BATUM da
mevlana neyi KONYADA
beyaz şehrin kadife sesi
deniz altı sahnede
yanıkta sedası hayat!
adım dev adım olmalı
gitmek her sorunu bırakarak
doğduğun eve yeniden
doğmak gibi olmak daima
konuşmak güler yüzlü dostla
önümüzde çetin engeller var mı!
ne zaman dönecek devran
yüz elli 9 asır öncesine
o yiğitliği ceddimin
despot düşmana aman vermez
mücadelesi-affeden yüceliği
bir kanayan yara
Bu ekmek davası
gezdirir şehir şehir
yalnız bu çile mi var? hayır
Birde handikap gurbetin şamarı
gurbet gurbet gitmek çok güzel
birde her olgusu acı tecrübe
şu divane gönülde neler olmada
gönül verdim gönülsüze
nerelere gideyim panzehir nerede
sabır taşı kaç kez çatladı
ayrılık böyle hangi sevgilide patladı
gül yüzlü sevgili sevginle
demir aldı o beyaz yelken
coşkun engin okyanuslara
okyanusun heyacanı kalbimizde
rayihası ağların üstünde
derin nefes alıyoruz
geleceğe gözlerimiz kamaşırken
gül biten şehirler
taze gülbahçem olsun
çimen yeşili çamların tepesi
yaralı kuşlara aşiyan olsun
kış külrengini gösterdi
yapraklarını rüzğara vermeyen çamlar
Cedlerimiz ne kadar yorulmuşlar
Fiğürlerle kesme taşla uğraşmaktan
Onlara daha yakınız oradan
gittikçe açılan aydınlığın içinden
bütün öteki dünyalardan daha yalın
görünmez emsalsiz, manzara
gizli bir nabız vuruşuyla!
sanki oda içinde aynadan
saydam bir dünya aksediyor!
GÜZELDİ
Ant10 puan
GÜZELDİ
Ant10 puan
GÜZELDİ
Ant10 puan