güz mevsimi gelir
bağ bozumu sonbahar sonu
sırma hevenk üzümler.kuşlar
bağlardan bağlara türkü söyler
Menzilden-Kilise varan kervanın var
yolların kıyısında granit nar
dalga dalga müjde
coğrafyada olağanüstü hadise
Kisra sarayı harabe
taştı göl-çöl sıcağında
çekildi bir göl save
Yüce mevlam gönderdi
hint fakiri hayatı
yazmış yazgımıza yaradan
asi olmadık ama sabır ilkemizdi
pekmezli sos arası yufka ekmeği
öğünümüzdü öğle-akşam
gün oldu ağlamaklı evimiz
Köknar badem sıraları
Derenin kıyısında söğütler
Uzanıyor düşsel ovada kataryolu
Ağlıyorum ağlıyorum varlığına
Yoksun yalızlı tarlalarda
Aytaşı sıcağında kanatlarında
kalp taşlaşıp yollar kapandığında
verdim gönlümü af dualarına
bu günahlar dağ kadar
bir mum gibi erisin
bir bulut gibi dağılsın
affın geniş,yüksek
kaptırdı on aslanın dişlerine kendini
devirdiler Enverland geyiğini fundalıkta
raydan çıkmış lokomotif benzeri
on aslan abanmıştı pençeyle zavallıya
biçare semiz gözü kara hayvan
ne kadar ölüme düşerken kayıtsız
Ramazan yaz mevsimi
yaylalarda serin olmadı
mekanik ilerde iklim dertte
nefis istiyor eksen düşeyde
güney kürede dört hafta sahur
ümit burnu mesken
gidin turnalar daima güneye
sizlere vize yok,para yok
kutsal şehirlere,dağlara
tüm kuşları,bülbüleri dost edinerek
nağmeler Hz. peygamberimizi söylesinler
bıraksınlar güllere aşık olmayı
selametle gittin
selametle geldin
Nurdağın hücresinden semavi
engin bir iç huzuru getirdin
iki alemin hayatına
insanoğlunun kader yüküne
Hicaza baharda varsaydım
Hirada sabaha kadar ağlasaydım
ilim müjdelendi! geleceğe doğru
kutsal mağranın ikliminde
ben bir gazel olsaydım
çiğnenip çöle atılsaydım
GÜZELDİ
Ant10 puan
GÜZELDİ
Ant10 puan
GÜZELDİ
Ant10 puan