KADER VERMİŞ HÜKMÜNÜ
Geçti ömrün bir hoş demi, gönül yine kırık kaldı,
Titrer durur dudağımda, sessiz bir hıçkırık kaldı.
O cânân-ı bî vefanın firkatinden tek yâdigâr
Boynu bükük muhabbetin, lezzeti pek buruk kaldı
Yüreğime yangınlar düşürdü her bakışı,
Hiç güldürmedi zâlim, isyan dolu her âhım.
Firâkıyla zeh'roldu ömrümün yazı, kışı,
Tat vermiyor gönlüme, ne gecem, ne sabâhım;
'Bir dâme düşürdü ki beni baht-ı siyâhım;
Bu şehrin tüm rüzgârlarına sinmiş solukların,
Anıların, sararmış çınar yapraklarında asılı...
Sigaramın avare dumanlarında sen,
Baktığım her yerde, duyduğum her seste sen.
Gökyüzümde bulutlar dolusu yüzün;
Dar açılı bir hayat
Bir hayâl akşamında, rüyadaydık biz,
Güzellikler, hep senin izindeydi o akşam
Yarı sarhoş ellerim, ellerinden habersiz
Gözlerim, gözlerine deydi o akşam
Sanki, kıskanıp, sudan çıkmış mehtap izinsiz
Aylâlar, gözlerinin içindeydi o akşam;
Gün olur, virân eder bîgünah hâbgâhımı,
..........Vuslat terânesine pek bigâne olurum.
Bir sitemkâr nigâhı, deler can dergâhımı,
..........Dil şâd olmak umarken, ben, divâne olurum.
Gün olur bir tebessüm esîr eder cânımı,
..........Şem'inin etrafında bir pervâne olurum.
Başaklar diş diş sevdâ ile dolmuştu bu yıl,
Hasadı beklemeden, hepsini ziyan ettik;
Sevmesine sevdik de, sevilmeyi bilmeden
Boşuna çapaladık hep sevdâ tarlasını...
..........Tarlayı dolu vurdu, sevdâ boynunu büktü,
Gözlerin uyku dolmuş, beynin örümcek ağı,
Üzerine serpilmiş sanki ölü toprağı.
Hırsızlar, kaçakçılar ve palyaço liderler,
Sen sustukça, ülkede böyle sürüp giderler.
.....Ve uğursuz bir vaktinde gecenin
Işıksız, dümensiz, pusulasız bir gemi kalktı limandan ansızın.
Zoruma gitti el sallamak ardından;
Gemici ağzıyla 'selâmetle' demeye bile dilim varmadı
Öyle bir vaktinde gecenin,
Bir sorum olacak size.
Alın kalemi elinize,
Soru bir -kaç kelimelik tek dize;
'Biz mi yeni yıla girdik, yeni yıl mı girdi bize? ..)) '
Saygılar hepinize...
Hoşgörüsü ,pınarlar gibi akar şiirin duvağından ;uçar bir kızın sinesine konar ,bir oğlan gülümser göğsünde, göğün kuşağından rengarenk sevgiler diziliverir boynuna insanın, Ünal babacığımın dokunuşlarından.Sabah eğilir, suyun çehresinden öper, inci tanesi gibi yaşlar sıralanır gözlerinden güle mera ...
'Öyle bir sen ol ki içimde, içinde hep ben olayım.'.. (*)
Tek bir mısra, satırlara bedeldi. güçlü kaleminizi ve yüreğinizi kutluyorum Sayın Ünal bey
herkese göre bir şiir olmuş... :) :) :) :) :