Batıyor gemi
Yarıp karanlığını diplerin
Yelkenden kanatlarıyla
Uçuyor gemi
Bembeyaz yelkenlerinde
Hasret rüzgarları.
Aslinda tamda simdi bu yerde bekledim seni
Icinde hayatin bin yuzlu telasdan ugraslariyla
Seni beklemekden belkide yilarak ve korkarak
Gecmisimin gurultulu koskune siginarak
Doldurdum den den yasam takviminin yillarini.
Hic nokta koymak istemeden
Kışımda baharımda
Çayım...
Elimin altındaki
En şefkatli sıcak çayım...
En yumuşak teninde
En kahverengi demin buharı...
Brükseli tanıyorum
Kaldırımlarında gezmişliğim var
Metrosuna binmişliğimde
Yağmurlarında ıslanmış gülüşlerimde.
Peki Brüksel de beni tanıyor mu?
Gurleyen gogun icinden gectim
Damlalarin selinden siyrilip
Ben seni sectim…
Yalanca destanlari alt edip
Yillara kattim askimi
Dedimki
Unutulan bir dil kadar uzakdır
Şimdi geçmişi.
Diller ne zaman unutulursa
Aşklarda yiter
Kuytularında sessizlik gözelerinin.
Gun oldu karistim grilere
Bulandim kullerin huzunune
Yinede bilendim inatla...
Su oldum okyanuslara aktim
Kirilan butun gemilerin dumenleriyle
Gunes dustu masama
Yirtilan bulut yiginindan
Suzulen gun merhaba sana
Bu bahar gununde
Isinan bedenimizle
Sogrulan dertlerimize elveda
Anne
Biz ayni safagin icine dogmus
Iki gunesiz
Isinlarimizla kavusuruz
Her gunun sabahinda...
Uzaklarin icinden yukselen sevgini
Dumana ne yakisir bilemedim
Oyle cirilciplak ciktim sokaga...
Gelecegin agili korlarindan yilip
Gecmisin kullerine kardim omrumu...
Sen gercekmiydin ey ask!
Pesinden omur yollarini astim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!