Ufuk Baysal Şiirleri - Şair Ufuk Baysal

Bütün resim kareleri sahte
Gerçekleri anlat hocam
Bırak bir üçgenin iç açıları toplamını
Üçgenine göre değişir o
Bırak yavşak rakamları
Harflerle konuş bana

Kendini bizden çıkardın ama
Hesap kalan vermedi nedense.
Kanatları çocuk meleklerden ödünç,
Çocuk bir ejderha alay ediyor benimle,
Bir çocuk masalının en yetişkin yerinde.
Çok arşın ötede bir saraydan alacaklıyım.

Yabancı bir eli tuttuğunda dün,
Saçlarına bir kelebek konmuştu da hani,
O yabancı el bırakmıştı elini bir an,
Saçlarındaki kelebeği kovmak için hatırladın mı?
Sen beni nasıl çağırırdın,kelebeğim mi?
Kelebeğin ömrü ne kadar diye sorardın hep,

Kabuklu yemiş atın kafesteki hayvanlara,
Sevin onları,belki tek odur kaçış yolları,
Tropik hayallerine çıkan yolları açar belki,
Kabuklu bir leblebi.

Birileri,bir levhaya yazdı diye

Tek vatandaşı ben olduğumu sandığım,
Bir coğrafyaydı kalbin.
Elinde fermanla bana gelen
Bir elçi var karşımda şimdi
O yüzden bütün şaşkınlığım.
Kırmışsın aşkımızın kalmemini

Yine yalan söylemek için gerçekleri kullan,
Gerçek gerçek bak gözüme yalan söyle
Özgürlük için de,demokrasi için de,
Petrol karası ellerininle ısıt ellerimi,
Ağzının sularıyla yıka yağmurları,
Küçük bir kız çocuğunun gözleriyle boya

Bir adam yürüyor rengarenk dünyada
Mavi yağmurlar doluyor ayak izlerine,
Bir adam yürüyor kıyısında hayatın.
Biraz daha yaklaşıyor her adımda kaderine
Renkler birbirine karışıyor,
Umudun rengi daha bir soluklaşıyor her adımda

Zaman sadık değil ki randevusuna
Sen geç kalmışsın çok mu?
Ne kalpler kırılıyor hiç uğruna
Sen kırmışsın çok mu?

Adını sayıklamaktan unutmuşum adımı

Şişman bir kırlangıcın kanadına yapışan toz,
Hain yani,kaçak,biraz da mülteci sanki.
Gece gece çekiç sesleri.
İki aşığın çürümüş cesetlerini yiyor şişman kırlangıç.
Aşıkların “aşık” kemiklerini çakıyorlar tabuta,imamlar.
Haziran ölmüş,onu gömüyorlar.

Ayağıma meçhullerimi giymiş yürüyorum güneşin doğduğu yere
Üzerime dünler yapışmış her tarafım yara bere
Bir elinden tutmuşum masum çocukluğumun
Diğer elimde gülümseyen bir ihtiyar
Yürüyorum güneşin beşiğine
Ceplerim tıka basa keşkelerle dolu