senden sonra
geçiyor zaman
aynamın dökülen sırlarından
takıldı yine gözlerim
şeffaf, pelte hayallere
yoruluyorum
uzanıp düşler tarlasından
bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen
güzel bir koku taşıyorsa rüzgar
ciğerlerime hapsediyorum onu
olur da saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek
ağaçların yeşili
bilirim
aynı mehtabı kucaklar
aynı geceyi sabahlarız
kim bilir belki de aynı şehirdeyiz
ama nerdesin
kim bilir
martılarla
gecenin güne mağlubiyetinin seyrindeyiz
dilimde sözleri kaybolmuş bir şarkı
dudaklarımda sigara
her zamanki gibi aklımda sen
ah bir de çıkıp düşlerimden
yangınlar içinde kavruk
ben böyle sana aşk methiyeleri dizip
çıkardıkça seni göklere
alemi ben yarattım diyen
kibirli bir küstahlıkla
'aşk anlamı değildir yaşamın' demişsin
sevdaya dair bildiği ne varsa
bütün hikayelerini anlatarak yaşlandı adam
demek isterdim olmadı
söyleyenlerin yalancısıyım ama
ölümü sevdadanmış güya
kurşun bir kalemden
gümüş bir levhaya
cam heceler dökülürken kristal parlaklığıyla
billur bir ses duyulur geceden
yalçın bir dağ gölünün derin uykusundan çaldığım
rüzgarın türküsü
yankılanırken gece de
gümüş taylar
dolu dizgin iniyorlar AY dan
akrep ve yelkovanın
çılgın sevişme saatleri bunlar
her buluşmada
büyük orgazmların yaşandığı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!