Bir ömrü sende sakladığım yar
Beni gülüşünle sevginle sar
Erisin buzlar,çözülsün düğümler yar
Ömrünü ömrüme sımsıkı sar
Yıllarım bir çırpıda gözlerinde bitsin
qencian yaylasına sürdüm kır atımı
pus çökmeden varabilmeliydim doruğa
yeşilden geçtim,kalbinden geçemedim
şimdi vakit senli sevişmelerdir
gökyüzü şahidimdir
Saat yedi,
bir yalnızlık soluğu gibi düşüyor üstüme gece.
Rüzgâr, eski bir mektubu okur gibi
taşıyor içimde kalmış kelimeleri.
Bir peronun ucundayım,
nasıl desem bilmem ki sırılsıklamım
yağmurdan boşanırcasına aşığınım
biz ne sağanak fırtınalara tutulduk
tenim teninde sevgimizle kuruduk
-kaç sancılar doğurdu ruhum hasretinle
-aylarca mesken tuttum geceleyin nefesinle
Her mevsim başka çiçek açar
Benim yüreğimde senin adın
Bazen papatya olur baharda
Bazen sonbaharda sarı gül
Penceremin pervazında
Şavşat diyarında
kendi memleketimden yabancı
ben mi gurbette
gurbet mi benim içimde
daha ötesi yok tamda tadında
Yemyeşil ovalarda
Kuşlar öter ormanında
Kurdu kuzusu yaylalarda
-Bırakın beni gideyim
-Şavşatımı özledim
Yılların ardından bakıp geçmişe,
Yaşadıklarımdan hatalarımdan pişmanım.
Her anımda bir ders, her adımda bir iz bırakmış,
Kendime dönüp baktığımda, yüreğimde hüzün varmış.
Gözlerim dolar, yüreğim sızlar,
öylece bakıyorum kıyıdan
kuş sesleri,kanat çırpınışları
kazınıyor hafızama
özlem türküleri karışıyor rüzgara
bu akşamda beynimin aynasından süzülüyor
seni bana hatırlatan türküler
iyi değilim gözlerim kangran
boğazım bir kördüğüm
kendime kazık çaktım
yanıyorum kendi hatamla
şimdi özür dilesem neyi değiştirirki




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!