Karanlık sular gibi derinleşir sessizliğim
Her gece biraz daha büyür içimdeki boşluk
Anıların küllerinden doğan hayaletler
Fısıldar kulağıma unuttuğum günahları
Bir kavgaydı başlangıçta,
bir ucunda ben,
öbür ucunda korkularım.
Soluk soluğa kalmıştım.
Beynimde binlerce ses,
İçimde biri var,uzak diyarlarda
Kimsenin bilmediği kendime sakladığım
Bunca sevgilere inat
Şiirlerimin dili,sevgimle büyüttüğüm
Hergün biraz daha yeşerttiğim birisi,sen
Yüreğinde yanar hasretin közü
Yollara çevrili bekleyen gözü
Gurbette söylenir türkünün özü
Memleket özlemi çeker durursun
Hadi gel, kelimeleri duvara yaslayalım,
sesimiz, gölgesi silinmiş bir fısıltı olsun.
Perdeleri açma,
gece, sırtında taşıyor geçmişin ağırlığını,
sev dese gözlerin sever misin
ya eline dokunsam ne dersin?
bu sevda bir ömürlükse
yaşasam gözlerinin en derininde
nakış nakış işlesem bedenine
Sevdim de o gül yüzünü çiçekler açtı
Bu ne sevgidir ela gözün beni yaktı
Hüzünlere veda ettimde yüreğim yandı
Nakış nakış işledi de kendine bağladı
Ey gözlerinde kendimi bulduğum dilber
Mehtaplı gecelerin ışığında
Hep seni arıyorum yokluğunda
Bak yine kayboldun,gecenin karanlığında
Günaydın gülüm,günaydın
Gün ha döndü,dönecek
şimdi çekip gitsem bu diyardan
dilim'e dolanır İstanbul
yanıp tutuşurum içinde
uzatsam gökyüzüne başımı,dağlara değer
-bir yanımda Karadeniz,
-bir yanımda Marmara tutuşur
Sabah yine erken uyandım
Çiçeğimi suladım
Onu sevdim,okşadım
Şimdi sokakta yoldayım
Ne bir anka kuşuyum




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!