Şu kara talihim gülmedi gitti
Kurudu pınarlar gözyaşım bitti
Daha yıkılmazdım sonuncu yetti
Aldandım püsküllü yalanlara ben..
İnandım işveli güzel sözlere
Acısı çöktü içime düşündüm geçen ömrümü,
Ağlasam da ne çıkar ki; bak geldik yolun sonuna,
İmansız nefsin peşinde heba eyledim ömrümü,
Günah yüküm dağlar gibi, bir hazırlık yok yarına..
Yedim içtim bulduğumu, düşünmedim hiç sonumu,
Günde dört mevsimi gelde gör bende,
Tıpkı Çandarlı’nın havasıyım ben.
Bir ileri bir geriye giderim,
Sanki denizlerin dalgasıyım ben.
Ne sabahım sabah ne akşam akşam,
Bir sana vurgunum ben, bir sana sevdalı
Birsana aşık oldum ben sana deli
Yakar hasret ateşin kavurur bedeni
Ah sultanım efendim ben kapına geldim
Kandırmaz beni su ab-ı zemzem olsa da
Bir gayesi var insan olmanın..
Bir hedefi var insan olmanın..
Farkı olmalı insan olmanın..
Bir gayesi var insan olmanın.
Gelin dostlarım fikre dalalım
Düşündüm bir gece tüm kainatı,
Ne kadar büyük ki; aklım almadı.
Döndüm birde baktım kendime,
Ne kadar yalnızım bu hengamede.
Ürperdim bir anda şen günlerimden,
Küllenen ocağım sönsün mü hepten
Kalkın da yiğitler haykırın bir bir.
Yetmez mi dinlenmek bu kadar yıldır
Haydi hep birlikte -vira bismillah-.
Düştüğümüz yerden kalkmak gerektir,
Hırçın dalgalardan bitab denizim,
Gece gündüz döver taştan göksümü.
Dalga sesleri martı seslerine karışıyor..
Her iskeleye demir atan onca gemiden
Ve her demir alışında gemiler yeniden,
Umut dolu yolculuğa çıkarken…
Daha evler yapıp keyf çatacaktım
Bahçesi havuzlu köşk yapacaktım
İçinde ceylanlar oynatacaktım
Azrail gelmenin sırası mıydı?
İsterdim son model olsun arabam
aklım almıyor..
Soruyorum kendime.
Biz nerde yanlış yaptık diye?
biz uzaydan mı geldik.
atamız ceddimiz yok mu bizim.
Sayın Tuncer Akbaba;
Vira Bismillah isimli şiirinizden bir dörtlük alıntı yaparak bir makalemde isminizle birlikte okuyucuma aktardım. Umarım telifle ilgili bir sıkıntı olmaz. Hakkınızı helal ediniz. Kaleminize yüreğinize sağlık. Çalışmalarınızda başarılar dilerim...