özlemleri,umutlara hapsedip
yaşamayı,düşlere naklettik
hayatın renklerini silip
gri hayata başladık
sigara dumanından bar masalarında
gri aşklar yaşadık
resimlerini bilgisayara yüklemiştim
bakıyorum da hala ilk günki gibiler
resimleri de soldurmuyor teknoloji
ben anıları severim halbuki
ucu yanık yada solgun resimler olsun
eskilere dalayım isterim
Bir şarkı dinledim
Seni anlatıyordu
Bir tane daha
İşte birtane daha..
Sana bu denli çok
Şarkı yazılmışken
Karaçam; kara kara düşünüyor
Kara ormanda
Bir kara karga konmuş
Karaçamın dalına
Bir de karanlık bastırdı ki
Sorma..
Sihirli bir söz olmalı
Hani otobüste,yolda
Çarşıda,sokakta
Yada herhangi bir yerde
Kısa bir süre göreceğini bildiğin
Ve azsonra uçup gidecek o kızı
Ateş kül olursa
Yanmaz birdaha
Sevgililer giderse
Dönmez birdaha
Seven ayrı kalırsa
Ölmez birdaha
Sırasımıydı ayrılığın?
Canı çıksın bu yalnızlığın
Sırasımıydı böyle terkedip gitmenin
Korktunmu;
Saklandın içine karanlığın
Hiçmi anlamı yok gözyaşlarımın
Hala bu şehrin akşamlarındasın
Hala nefesini soluyorum her solukta
Günüm olmuş gecem olmuşsun
Ne farkeder
Artık yok olmuşsun
Gördünmü bak
Kar yağdı düşlerime
Beyazı vurdu sanki yüzüne
Seni gördüm
Sanki üşüyordun
Sanki düşüyordun
Tutamazdım
doğada bir telaş var
ortalık bayram yeri
toprak yeşeriyor
dünya canlanıyor
bahar geliyor..
güneş camları tırmalar oldu
Şiirlerinde hakiki şiiri yakalama potansiyeli gördüğüm şair Tibet Avcı'nın şiirlerini okumaya karar vermemde farklı, keyifli bir şiir dili umudum amil oldu. Bu arada kendisinden resimli şiirlerle de şiir dünyamızı renklendirmesini beklesem acaba çok mu ileri gitmiş olurum?
Başarılarının daim o ...