Nasıl da yalnız kaldın,
Taş yağmurunun altında,
Nasıl da gül gibi sol dun,
Ey en çok sevilen,
Ey can feda peygamberim.
Ey Fatma aç gözlerini,
Senin sevginde kendimi kaybetim,
Sensin benim cennetim,
Sensin benim arzum,
Sensin benim uykularımı kaçıran,
Sensin benim huzurum,
Sensin benim nefesim,
Artık yapamıyorum can dostum,
O güzel insanların o güzel atlara binip,
Başı dik,mağrur ölümün gözüne bakarak,
Meydan okurcasına gidemiyorum,
Ben ölümden korkuyorum!
Karım,babam,annem,çocuklarım,
Yok olma eşiğinde bulunan,
Zamanın geçtiğini itiraf eden,
Ömrünü geçiren,
Zamana teslim olan,
Dünyayı kınayan,
Ölülerin mekanında yurt tutan,
Nasıl anlatayım bir yurdu ki evveli mihnettir,
Meşakkat-tir; sonu yok olup gitmektir.
Helâlinde sevap var; haramında hesap var.
Kim o yurtta zenginleşmişse sınanmalara düşmüştür.
Kim yokluğa, yoksulluğa uğramışsa hüzünlere batmıştır.
Kim onu elde etmeye çalışırsa ondan yiter-gider
Kim oturur, dilemezse ona gelir-çatar
Kim ibretle ona bakarsa onu görüş sahibi eder
Ama kim ona istekle,hasretle bakarsa,onu kör eder
Geçici dünyayı sizin de terk etmenizi tavsiye ederim;
Onun sizi terk etmesini dilemeseniz de,
Sevmeseniz de o,bedenlerinizi yıpratacaktır;
İsterseniz onun yenilenmesini, gençleşmesini dileyin.
Bir yola koyulan,yürür-gider,varacağı yere varır-ulaşır.
Kim vardır ki gelecek gün,ona gelip çatmasın.
İnsanı dünyada sürüp götüren,
İnsanı dileyip çeken ölüm,
Onunda insanı dünyadan ayırır.
Dünyanın yüceliğine,övünmeye rağbet etmeyin;
Onun süsüne-püsüne,nimetlerine aldanmayın.
Derdinden,mihnetinden acıklanmayın.
Yüceliği biter-gider; övünmek de bir gün gelir,yiter.
Ziyneti de zevâl bulur; nimetleri de yok olur;
Derdi de sona erer,mihneti de biter.
Dünyadaki her müddetin sonu gelir.
Dünyada her diri,sonunda yok olur.
Aklınız varsa evvel geçenlerden ibret almaz mısınız?
Geçip giden atalarınıza bakmaz mısınız?
Görmez misiniz ki içinizden göçüp gitmekteler;
Yerlerine kalanlar da durmamaktalar.
Görmez misiniz ki dünya ehli,akşamı eder,
Sabahı bulur çeşitli hallerde:
Ölen vardır,onlardan, ağlanır ona;
Bir başkası vardır,başsağlığı verilir ona,
Birisi derde uğramıştır,öbürü gider,
Dolaşır onu; halini-hatırını sorar.
Bir başkası tasını-tarağını toplar,âhirete göçer.
Biri dünyayı ister,ölümse onu istemektedir;
Öbürü gaflete düşmüştür; ondan gaflet eden yoktur;
Geçip gidenin ardından kalan da geçip gitmektedir.
Kendinize gelin de kötü işlere girişeceğiniz zaman anın
Lezzetleri yıkıp yok edeni, özlemleri bulandıranı,
Direkleri kırıp geçireni ve hakkını yerine getirmek,
Nimetleriyle ihsanlarının sayılmasına imkân bulunmayanın
Şükrünü edâ etmek için Allah"tan yardım dileyin.
Ölümden ve onun yaklaşmasından sakının.
Ona azık hazırlamaya koyulun.
O,büyük bir işle,yüce bir hadise ile,
Şerrin ebediyen barınamayacağı bir hayırla,
Hayrın ebediyen olamayacağı bir şerle gelir.
Cennete cennetlik amel işleyenden daha yakın,
Şunu bil ki ölümün sahibi,hayatın da sahibidir.
O yaratanın ve öldürenin ta kendisidir,
Yok eden, tekrar döndürendir,
Dertlerle imtihan edip derdi giderendir.
Dünya; nimet ve imtihan kıldığı yerdir,
Ahiret için sınanma yurdudur.
İnsanın kafasını karıştıran,
Çelişkileri çözen,
Materyalizm mi, idealizm mi?
Akılcılık mı, ruhçuluk mu?
Ahiret mi?
Yiyip içmecilik mi?
Hamd,Allah'a ki övenler
Onu layıkıyla övmezler;
Nimetlerini sayıp dökenler,
Onları söyleyip bitiremezler;
Çalışıp çabalayanlar,
Hakkını eda edemezler.
İman O'nun yolu,
Yapılan iyilikler nurunun yerleri,
İlim ve kavrayış ışıkları,
Ölüm nihayeti,
Dünya yarış alanı,
Kıyamet hasat yeri,
Yaa ayıptır günahtır.Filmden replikleri almışsınız şiirim diye yayınlamışsınız.Bir de telif hakları size aitmiş , yok artık!(Eleştirim Allah Yakındır filminden aldığınız bölüm içindir.)