Çakılmadan toprağa,
Parçalanmadan,
Ten tin ayrılmadan,
Bulsam kara kutumu.
Zor gördüğüm insana değer vermeyi,
-S e n i b e n d e u n u t t u n -
*
Yüreğine boyun eğmek değildi,
Yüreğini yüreklice sevmekti.
Dişli tırnaklı düşünceler,
Yakaladı zulada kendini
Kapı dışına çıktı sözcükler,
Aydınlandı güneşin gamzesinde..
Yerler mühürlendi akşam vakti,
Tek harf,
Tek hece,
Hangisini istersen iste,
O'nu veremem,
O'nları yığın ettim dedi köstebek...
kimi kimsesi yok değildi,
kimliği ise dışını bağlayan kabuk,
içini dağlayan yara.
kimliksizliği,
kenetlenmiş devrik cümlelerdi,
Eylülün atası yaprak dökümü.
Her dem yeşil iğne yaprakta,
Saka kuşu olmak;
Hicreti göze alamayan,
Kendine ihanet mi,
Eylüle vefa mı?
Yüzü sıcak bir liman,
Ilık bir deniz üçüncü gözü.
Bıraktım nazarına,
Gönlümdeki tortuları Sevgi'ye.
*
Merhaba aşkım,
Seninle haşır neşir değiliz son günlerde farkındayım, farkındasın…Sensiz rahatım. Dertsizim. Mutluyum. Umutluyum. Sensiz ,sen hariç tüm duyguların olumlularıyla birlikteliğim. O kadar nesnel bakışlarım var ki, görsen inanmazsın. At gözlüğüyle bir noktaya nazar yok artık. Yok artık odaklanma . O kadar özgürüm ki… Sensiz.
İhanetinin olasılığının hesabı, öldürürdü beni. Beni öldürürdü, sana ihanet edecek oluşum. Adımı bu yüzden namusluya çıkarmıştım. Benimle seviştiğini bilenlerin sana namussuz demelerine aldırmaksızın. O kadar çelişkisizim ki…Sensiz.
İçinin alası, benden dedi Şeyda,
İçinin, âlâsı bende dedi Süveyda...
Aynada Süveydasına bakan Şeyda,
Tutkunu olduğu nü/yü,
ayn/ı gördü onda.
-Gölge et, Kerem’in olsun.-
Hışımla çektiğin perdenin arkasında
Üryandı baldan tatlı yuttuğun öfken
Uzak bakışlım
Ufkunda gelen geminin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!