Seninle ne yapıyoruz biz?
İki kişilik solo muydu,
Tek kişilik koro muydu s/ezgimiz?
Ya da,
Zırhlanışımız soyunmak mı, soyunmamız zırhlanmak mı?
Sözcüklerden kaleler yapıp, kale içinde kuyular kazıp, kazdığımız kuyuya düşmek mi?
Militan yalnızlığını giyen, uluslar üstü kendine bakış yetisi olduğunu söyleyen Rilke konuğum.
Eski basım iki kitap, yıllar sonra tamir görmüş, ciltlenmiş sahaf kokulu iki kitap. Kim bilir ne zaman alındı, nerede denk geldi, şimdiye kadar niye sıra gelmedi, bilmiyorum. Kitap dediğin biraz da sahaf kokacak. Hiç tanımadığın okur/larının göz izi ya da derkenara düşmüş notlar, altı çizili satırlar. Keyfince okumak.
Şimdiye kadar en samimi bulduğum, kendisi öğretmen emeklisi ankilozan spondilitim dediği kambur engeli bulunan ve kendisine hocam dediğim sahaf dükkânından almışımdır. İsmini bile bilmiyorum, dedim ya ismi hocam işte.
Sen ölme.
Ölümün hükümsüzdür bende.
İçimdeki kutsal nehrime serp zerre zerre küllerini,
dirim olsun güzümüze,
ışık olsun gözümüze,
kendini katsın gizimize.
Bana öyle geliyor ki,
Aşkın yeniden icadı lafügüzaf,
Bana öyle geliyor ki,
Aşkın savunulması abes,
Dostlar,
Varlığınız yüreğimin eskizi,
Can dostum,
Yoldaşım sazımda,
Serbest dokunuşunda size olan duygularım.
...
İdris’in iğnesiyle,
Diktim Eyyüb’ün sabrını içime.
Davud’un örsünde dövdüm lal dilimi,
Sessizliğin kuyusu oldu kör gözüm,
Yusuf misali atıldım kör kuyuya,
DOKUN...ateş halini alan, sol anahtarı...MA.
…
hiç kimseydik,
avuçsuz.
-ayasız-
olmayana ergiler büyütüyorduk,
-Ah içimizde büyüdükçe büyüyen boşluk.-
Korku kokulu gözlerinizde sağanak,
Gökyüzü kör kör sizi izliyor...
İçinizdeki boşluk sıkılmış konağından,
Türküsünü dinliyor,
Sevgiyle dokunduğum,
Ah mahcup fesleğen,
Demiyorum ki,
Ruhuma şifa,
Kokunu sal da gelsin.
-Işk'ın rengi bugün mai-yi leyl olsun. -
-Belki de aşkın rengi her dem gece mavisidir.-
*
Kendi yangını ile sevgi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!