poyrazı tutsa Karadeniz'in,
Marmara'nın lodosu,
savursa habersizce bizi...
Anadolu Fenerinde kavuşsak seninle,
yakalasan kolumdan,
götürsen huzurunun kıyısına.
sen ağladıkça;
bir ömür bükülür yüreğimde,
her damlana bir düğüm boğazımda...
sen ağladıkça;
albümlerin arasından dökülür yüzün,
azar dertlerim iç çekişlerinde,
sen benim
en yarım
sevdamsın...
ömrümü
yarılayan,
yüreğimi
sen benim neyimsin?
sevgilim desem, değilsin.
dostum desem,
hiç bir şey paylaşmadık ki seninle...
ne bir acımızı, ne de sevincimizi.
arkadaş desem,
sen bir kere geldin bana,
ben yoktum...
bu sefer ben geldim sana,
sen yoktun...
peki sevdiğim sen söyle,
ne olacak halimiz?
sen de bir deniz sev benim gibi.
her kıyıya vuruşunda dalgaların,
eli boş dönüşünü sev...
konuşamayan balıklarla konuşmayı,
yosunların ayaklarına, ellerine,
saçlarına dolaşmasını sev...
sen Fatsa'ya gittiğinde;
kimsesiz kalır, korkular sarardı yüreğimi...
sessizliğine bürünürdü dünyam,
kırılırdım sana içten içe gidişlerinde...
olmadığın sokaklardan geçer,
uzun uzun pencereni seyrederdim...
sen her gece,
boş bir sayfasın elimde...
kimsenin bilmediği, tanımadığı.
yoksun aslında ve manasız...
ne zaman, yazmaya başlıyorum,
ufak tefek beliriyor yüzün...
seni vekil kıldım,
tüm özlediklerimin yerine...
gelirsen eğer,
seninle dönecek bütün gidenler...
o yüzden hepsinin yerine,
seni çok seviyor,
sen,
öyle bir biriktin ki benim içimde;
son damla kıvamında
artık her şey seninle...
yaşamak son damla,
her geceye yatmak,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!