acıt canımı biraz,
senden bir şey olsun...
yak ellerimi yüreğimi,
acın üstümde kalsın...
sivrilt dilini biraz,
kulağımda sesin olsun...
adam akıllı şiirler
yazmak istiyorum sana...
seni anlatmak,
bendeki seni,
sana tarif etmek istiyorum...
bir bilsen;
adı konulmamış bir romanın,
iki karakteri gibiyiz
ve henüz satırlarına dokunulmamış,
altlarıda hiç çizilmemiş,
sayfaları hiç çevrilmemiş
ve arasında hiç gül kurutulmamış,
Adım gibi biliyorum
Her ayak atışımda bu şehre
Bir yaprak gibi titriyor gönlün
Dalga dalga sevinç çarpıyorsa yüzüne
İnkar edilmez tedirginlik yaşıyorsun belki de
Ok yaydan çıktı dersen bir kere
Adını ne dağlara
ne de buğulu camlara yazdım,
ben seni kalbime yazdım
yazın sıcağında
kışın ayazında
Adını yazmak duvarlara;
Bir asi kartal gibi,
öfke dolu bulutların;
Yıldırımlarına karşı koymasıdır gönlümün.
Kara kışlara şiir yazmak;
Sonsuz aşklara özengeçliğidir yüreğimin.
ağır ağır gün doğuyor ellerime
denizlerin açıklarından misafir...
bir dünya telaş birazdan,
ağlayan gülen, bağıran çağıran,
bitmeyen kavgalar...
perdeleri çekip yalnızlığımda,
ağzıma bir parmak bal çalıp da;
her defasında beni,
koyuyorsun ya yola, yapma...
sırtımı sıvazlayıp sıvazlayıp;
gönlümü alıyorsun ya, yapma...
her sana varışımda;
ah İstanbul!
sevdiklerimi koynunda saklayan şehir.
kimi sağ, kimi de ölü.
ama sağ ama ölü,
bir de nispet yapar gibi,
aldıklarını da vermiyosun ya geri...
ah şu deniz, şu gökyüzü;
içinde gemi yanmasa,
böyle yıldız parlamasa,
nereden bilirdim gece gece,
denizi de gökyüzünü de...
işte sen böyle uzakta,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!