bağıra bağıra okusam seni,
çığlık çığlığa şarkılar...
ciğerlerime doldurup doldurup,
bir nefes daha yaşatmak seni...
bahçelerde dut ağacı,
yol kenarları toprak,
kaldırım icat oldu olacak.
taş üstü olurdu sohbetler,
kapı eşiğinde kadınlar,
dedikodunun yeni yetme olduğu,
bakıyorum;
bir yanım gölge,
bir yanım güneş.
esaret;
serçelerin ötüşlerinde,
özgürlük ise;
bakma sen benim böyle;
hırçınlaşıp coştuğuma...
ağlar ağlar yorulur, susar,
uyur birazdan kalbim...
...
bakma sen benim böyle;
bakma sen dizelerdeki cesur halime,
karşında ben hala aynı suskunum...
...
bakma sen ağaran saçıma sakalıma,
koynunda ben hâlâ çocuk ruhluyum...
bakmayın
benim bir duvar sessizliğinde durduğuma.
canım acımıyormuş gibi yaptığıma...
çok yıllar oldu,
önce ciğerimi söktüler;
seni içime çekemeyeyim diye...
Bak soğuyor bulutlar,
Sis zamanı akşamlar,
Uzadıkça kayboluyor.
Soldukça resimler,
Issızlaşıyor albümler.
Sözcükler tükeniyor,
baktım olmadı, unuturum adını,
çeker giderim hatıralarından...
bir yalnızlığımı alırım yanıma,
bir de akılsız başımı bavuluma...
ortalığı da derler toparlarım,
bir iz de kalmaz benden geriye...
bana şehrini anlat,
yürüdüğün sokakları...
dalarken uzaklara;
pencerene dadanmış rüzgarlarda;
saçlarının nasıl savrulduğunu...
ilk defa yürümeyi öğretir gibi,
basit cümlelerle
sevmek istiyorum seni.
süsleyip püslemeden,
en çıplak halimle...
gözlerine bakarken anla beni,
alık alık seyrederken öylece seni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!