Aşık demesin bunca zül yeter,
Derdimi bin dermana değişmem,
Yarama teninden bir el yeter.
Aşk ehlini bin hançer kesemez,
Yolunu haramiler kesemez,
Bir yıldırım düştü kalbimin orta yerine,
Yaktı ne varsa ağacında, dalında.
Bir yıldırım düştü kalbimin orta yerine,
Aldı ne varsa taze bahardan yana,
Aşk denen kanlı gözyaşı bıraktı yerine.
Bir yıldırım düştü aklımın orta yerine,
Şiirler okudum, anlamadın beni,
Şarkılar söyledim, anlamadın beni,
Aklımı aldı tavrı, beni,
Yine anlamadın beni.
Eridim karşında mum gibi,
Sevdayı kalplerde yitirdik
Umursamaz, adi paçavra gibi,
Hasreti gözlerde bitirdik
Hovardaca, bozuk para gibi,
Umutları sözlerde söndürdük
Rüzgâra ekilen çıra gibi.
Yokuş aşağı yürüyor ayaklarım
Yüzüstü düşüp yuvarlanmak an meselesi
Yokuş aşağı iniyor kara bahtım kör talihim
Kemalden zevale dönmek an meselesi
Yokuş aşağı düşüyor yıllarım
Kör bir çukura yuvarlanmak an meselesi
Yollar aştım bir gecen, bir hecen için,
Heyecanla kendimi yedim için için,
Yıllar aştım bir günün, bir gülüşün için,
Eriyip bitti ömür sermayem için için,
Bedelini ödedim en pahalısından peşin peşin,
Bedelini ödeyeceksin en acısından peşin peşin,
Fazla uzatmayalım
Yolumuza bakalım,
Sökmez bize alım çalım
Yolumuza bakalım.
Herkes yoluna, sepeti koluna,
Dikkat et sağına, soluna,
Yolun açık olsun gitmek istiyorsan,
Bir elvedayla her şeyi bitirmek istiyorsan,
Yolun açık olsun dönmek istemiyorsan,
Mutluluğu başka gönülde arıyorsan.
Bin zahmetle geçtik dikenli yollardan,
Sönmüyor yaktığın yürek yangını,
Yandı canda geceler, gündüzler,
Çaldı özümde ne varsa yürek yangını,
Nerde gözümdeki taze sevinçler?
Küle çevirdin sevda şehrini,
Ne fena çağa düştü ömür,
Elması ettiler kömür,
Yiğitsen gam, cefa sür,
Namertsen hürmet gör,
Alem sağır, insan kör
Ne fena çağa düştü ömür,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!