Dostlar "uzun zamandır yoktun, memlekete gitmişsin,
Bilumum akrabayla hasret gidermişsin"
Dediler. Oysa nereden bilsinler,
Gurbettir, hasrettir yârdan ayrı her yer,
Sinesinden başka var mı gerçek memleket?
Sesinden,ellerinden, gözlerinden firak en acı gurbet.
Herkes işi olana kadar,
Su testisi dolana kadar,
İnsanca yardım edersin
İsterler hep ölene kadar,
Bu devran nereye kadar?...
Mesela aynı yaşta olsak
Birbirimizde kaybolsak,
Mesela aynı yaşta olsak
Sırılsıklam ıslansak,
Bambaşka çağa,
Bambaşka yağmurlara karışsak,
Muhabbetimiz olsun iki satır arası,
Silinsin aramızdaki öfke karası,
Muhabbetimiz olsun iki çaylık arası,
Akıp gitsin gamlı hasret yarası,
Muhabbetimiz olsun iki mısra arası,
Sarılsın teselli yara gönül yarası,
Baki olan sen fani olan ben
Gani olan sen hani olan ben
Ğalk eden sen mahluk olan ben
Rezzak olan sen merzuk olan ben,
Af eden sen af edilen ben
Kadir olan sen aciz olan ben
"İhanetle sınanmayan aşk yoktur" demiş bir bilge,
Haklı elbet, imtihanı vermeden alınır mı bir belge
Yahut acısız, emeksiz, yarasız kim kazanmış cenk?
Öyle çetin bir cenk ki her gün bin kez ölmeye denk.
Yıkılır, dağılır her bir şey karanlıklar içinde,
Yeniden filizlenir her bir şey taze gündoğumunda,
Dağılmalıydı şer yuvaları,
Yıkılmalıydı kisra sarayları,
Sönmeliydi zulüm ateşleri,
Düşmeliydi yüzüstü put tanrıları,
Korkmalıydı kesif fitne yürekleri,
Yerle yeknesak olmalıydı düzenleri,
CÜMLE CİHAN UYUMAMIŞTI O GECE,
İSMİ YERDE, GÖKTE ZİKİR EDİLİNCE
KIYAMA DURDU ZERRE İLE KÜRRE,
BİN KORKU SALINDI ZALİME, KÜFRE,
YIKILDI SARAYLARI , SÖNDÜ ATEŞLERİ,
BİR NUR Kİ AYDINLATTI HER BİR YERİ,
Zinciridir esaretimin siyah saçların,
İçkisidir aklımın kara gözlerin,
Yarasıdır kalbimin o yay kaşların,
Devasıdır derdimin kiraz dudakların,
Söyle bana güzel karanfil çiçeğim,
Nasıl bu sınavdan ben geçeyim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!