İnsan ,hep içinde yaşar gurbeti
Gurbet de içinde yaşar en derin gurbeti,
Şöyle güzelce tanımını yapmalı insan
En derin yalnızlığın,
Gurbette söylenir en yanık türkü
Yazılır en güzel mektupların kara satırı
Yâr yoluna dökülmedik dilleri neyleyim
Yâr yâr
Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar” (Bedri Rahmi)
Yâr,gece gündüz demeden kapımdasın
Saatten haberin yok geceyi çoktan geçmiş
Yaşamak, yıllarca başkasının çayına şeker olmak diye anladığım,
Çayın sıcaklığına kendini kaptırıp,
bir kaşığın akıntısına kapılırcasına
Milim milim eridiğim
Yaşamak,farkında olmadan
Hesapsız yaşamak istiyorum
Çıkarsız, çocukça tebessüm
Oyunlar oynamak istiyorum
Oyunlar ama dram değil
Epik olsun ,her şeyin bir oyundan ibaret
Olduğu bilinciyle
Yıldız gibi kaydı geçti yüreğimden
Homores'in İlyada'yı derlediği iklimden
Gözü kapalı yüreğiyle kalemi eşlik edercesine
Bir Taptuk Emre bir Ahmet Edip gibi
Yazmalı gönlüyle kayan yıldızları
Ah bu yolculuk yok mu ?
Bir yolcu olmak mı insanın kaderi
Bitmiyor,bitmez
Bir başlangıç olmuştur daima
Bittiği anda bir yolun sonu
Mevsimlerden kış,hava soğuk
Vakitlerden gece ,simsiyah bir perde
Karanlığın uykuda ,uykunun komşuda
Olduğu bir andı,
Gökyüzünde parlayan hiçbir şey yoktu
Saatin işlediği ,vaktin durduğu bir andı
Seni evet seni tüm hırsızlar kıskanıyor
Hatta iblislere önderlik yapacak kadar
Evet tüm ahlaksızlar , çapulcular
Seni kıskanıyor sana imreniyor
Belki Firavun mezarında sana bakıp
2010 Mayıs 25 güzel bir Bahar gecesi
Tatlı bir bekleyiş ve ilk duyuş
O gün bir papatya gibi doğdun
İçimize doğdun bir ay gibi
Sen doğmadan ismin vardı Zeynep'im
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!