Suat Tutak Şiirleri - Şair Suat Tutak

0

TAKİPÇİ

Suat Tutak

Özgürlüğün, Demokrasinin
İnsan Haklarının, Hukukun
Beşikteki Bebeğin, Yaşlının
Bayrağa Sarılı Şehidimin
Koruyucusu Kim, Sahibi Kim?
Askerim Değil Mi, Polisim Değil Mi?

Devamını Oku
Suat Tutak

Söylemiştim dün
Bugün de söylüyorum
Yarında söyleyeceğim…
İçin için yanmışım
Seni tanıdım tanıyalı.
Kanım, canım tutuşmuş

Devamını Oku
Suat Tutak

KÖZ OLUR YÜREK...

Göz gözde oldu, göz özünü bilmez
Göz göze doldu, gözüm özün görmez
Göze göz dedim, gözler özüm demez
Göz göze geldim, özüm yüzüm gülmez...

Devamını Oku
Suat Tutak

“AKDENİZ İÇİN,BEN DE BİRKAÇ SATIR YAZDIM..”
21 Ağustos 2007 18:54
Metin AKDENİZ’in ilk kitabı “ÇARDAK ANILARIM VE ŞİİRLER“ adlı eseri yayınlanmadan önce o kitabının hazırlanması için bana gelmişti. Yoğun bir uğraştan sonra o kitabını hazırladık. Bilgisayar dizgisini yaptık. Ciltleyip, kitap haline getirdik. Daha sonra da basıldı. Böylece; Akdeniz’in ilk çocuğu doğdu. Kucağına verildi. Ve ardından bu ve bundan sonraki eserlerine adım atılmış oldu. Kutlar, tebrik eder, başarılarının devamını dilerim. Azmin yenemeyeceği hiçbir güç ve zorluk yoktur. Metin Akdeniz devamındaki eserlerinde bunun canlı örneğidir. Delilidir.. xml:namespace prefix = o ns = 'urn:schemas-microsoft-com:office:office' />
Bir tarihte, bir sohbet anımızda kendisine bir soru yöneltmiştim.” Kendini anlatabilir misin? ” dediğimde, kendinden emin bir tavırla, “Ondan kolay ne var. Elbette anlatırım” demişti. Ben hafif tebessüm ederek; “Sözle değil ama, yazıyla anlatabilir misin? ” diye sorumu yineledim. O yine aynı emin tavırla “Anlatırım..” demişti. O gün kendisinden, anılarını yazmasını, kendisini anlatmasını istemiştim. Aradan birkaç gün geçti. Akde-niz’den bir ses, seda çıkmıyordu. Daha sonra çıkıp gelişinde, yüzüne şöyle bir baktım. “Ne haber! “ der, gibi. O anladı ne demek istediğimi. Boynunu büktü. Ardından ağır ağır bir ses temposuyla konuştu.“Yahu, ne zormuş insanın kendini anlatması… Beni tam üç gün uykusuz bıraktın. Her seferinde yazmaya oturdum, yarıda bıraktım. Aklıma bir şey gelmiyordu. Yazamıyordum. Ama sonunda başardım” dedi.
Evet; Akdeniz başarmıştı. O başarının sırrı da azminde yatıyordu. Belleğindeki birikimlerini kaleme alış üslubunda yatıyordu. Bunu gösterebilmesi biraz zaman aldı, biraz da zor oldu ama sonunda, içindeki cevheri ortaya koymayı başarmıştı.
Büyük diye saygı gösterip, fikirlerine önem verdiğimiz bazı kişiler Akdeniz’i yıkıcı eleştirileriyle, olumsuz etkilemeseydi, bu yetenek çok daha önceden ortaya çıkacaktı. Ama öylesi kişiler Akdeniz gibi nice Akdeniz-leri kırıcı eleştirilerle engelleyip her zaman başarılarına engel oluyorlar. Bu kötü alışkanlıklarından ah bir vazgeçebilseler.. Ya da bu yolla verdikleri zararların bir farkına varabilseler.. Akdeniz, yıllar önce böylesi saygın kişilerden birinin hışmına uğramış, elindeki kalemi kırıp atarak, yazmaktan vazgeçmişti. Bana durumu anlatınca çok üzüldüm. Bence de saygın bir kişi olan o büyüğümüz, belki de yaşamının en büyük hatasını yaptığının farkında değildi. Fakat, gerçek buydu. Ardından tam iki yıl aradan sonra Akdeniz, yine kalemi eline aldı. Yazmaya devam etti. Aylarca dil döküp, kimsenin etkisi altında kalmamasını söylemiş, yazmaya devam etmesini önermiş, rica etmiştim. Beni dinledi. İkna oldu. Tekrar yazmaya başladı. Ve bugün üç dört tane kitap olacak şekilde hazırlıkları var. Bir tanesi de bu elinizde tuttuğunuz kitap. Geliniz Akdeniz’in bize aralamış olduğu kapıdan içeriye birlikte bakıp, o gönül okyanusunda birlikte bir gezintiye çıkalım. Bakarsınız o dünyada bizlere de kucak açılmış bir köşe, bir gölge, bir sevgi kırıntısı bulabiliriz. Ne dersiniz? Haydi gönül okyanusuna dalmaya… Sevgilerimle.

Devamını Oku
Suat Tutak

ÖĞRENEMEDİM…

Dünyaya akıl erdiremedim
Bal ile acı kardım olmadı
İçine ceviz koydum kanmadı
Ne susam, ne şeker, tat bulmadı

Devamını Oku
Suat Tutak

Son birkaç yıldır ülkemizin bazı bölgelerinde baş gösteren, ölümcül hastalıklar listesinde yer alan,” Kene” ısırmasından kaynaklanan, “KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ” hastalığı ülkemizde hem can almaya, hem de panik yaratmaya devam ediyor.
Genellikle tarımla yani toprakla uğraşılan bir bölgede yaşıyoruz. Onun için bizler de bölge insanı olarak risk altındayız. O nedenle de çok dikkat etmeliyiz. Özellikle kişisel temizliğimize. Ve de topraktan arınmaya… Bu yalnızca bugün, bu yıl için değil. Sürekli…
Bahar mevsiminin başlamasıyla toprak altındaki kış uykusundan uyanıp doğada, harekete geçen veya toprak altındaki kuluçka dönemini tamamlayıp, toprak üstüne yayılmaya başlayan bazı haşereler, böcekler ve de sürüngenler, yurdumuzun değişik bölgelerinde insan hayatı için tehlike oluyor.
İnsanların ekmek parası, yaşam zorunluluğu sebebiyle genelde doğa ile toprakla, haşerelerle iç içe olduğu yörelerde belki umursamadıkları için, belki bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadıkları için, belki yeterince haşerelerle ilaçlı, tıbbi mücadele yapma-dıkları için maalesef, her yıl ciddi sayılarda insanımızın keneler tarafından ısırılarak hastalanması veya ilk müdahale olmadığı için gecikme sebebiyle ölümler olmaya devam ediyor hatta her yılda azalacağına atış göstermektedir. En kötüsü, her yıl o dönemlerde hekimce tedbir alınıp ilk müdahale olmadığı için, gecikme sebebiyle ölümler olmaya devam ediyor hatta her yılda azalacağına, artış göstermektedir. En kötüsü her yıl o dönemlerde hekimce tedbir alınıp önüne geçileceği, azaltılıp yok edileceğine tam tersine, çok çok fazla artması, ölümcül hale gelmesi, tehlikeli boyutlarda insanları etkileyip, korkulu rüyaya dönüşmesi gerçekten düşündürücü bir durumdur.
Geçtiğimiz günlerde gazete ve TV’lerde yine “KATİL KENELER SAHNEDE ” başlığı altında haberler vardı. Resimli haberler boy gösteriyordu. Söz konusu haberin bir yerinde “Samsun’da 2 kişi kene ısırması sonucu hayatlarını kaybettiğini, Çorum’da da kene paniği yaşandığını, orada yaşayan bir şahsın, bir hafta kadar önce hayvan otlatırken, keneler tarafından ısırıldığını, kaldırıldığı Devlet Hastanesinde “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” hastalığı teşisi konulup, tedavi edilemeden öldüğü, bölgede bu sebepten dolayı tedbir için hastalığa karşı, ilaçlanmalara başlandığı “ söz konusu haberde yer almaktaydı.
Ayrıca; aynı haberin içinde yer verilen bir başka vaka da ise; Samsun ve Çorum’un ardından, Sivas’ta da aynı kene ısırma olaylarının korkusu yaşandığı, Sivas’ta da 5 adedi kent merkezinde, biri Yıldızeli ilçesinde olmak üzere, keneler tarafından ısırıldığı tespit edilen 6 çocuk, aile bireylerince hastaneye götürülmüş olduğu, bu çocukların bel, ense, baş ve de kulak arkasından kenelerce ısırıldığı, buralara yapışan kenelerin doktorlar tarafından kontrol altında çıkartılıp, gerekli tedavilerin yapıldığı dile getirilmektedir.

Devamını Oku
Suat Tutak

Bakmadan Ardına Dönüp Gidersen
Bu Sevgimizi Bir Gün Düşünürsen
Yanlış Yaptığını Bir De Bilirsen
Bir Bir Akan o Yaşları Silerken
İşte o Zaman Pişman Olacaksın

Devamını Oku
Suat Tutak

ANILARDAN... Söke; 28.06.1992
Suat TUTAK


İLK KIVILCIM...

Devamını Oku
Suat Tutak

İSYANIMDIR BU..!

karanlık aysız gecede
parlayan
bir ışık noktası gibi
çekiyorsun kendine...

Devamını Oku
Suat Tutak

Biliyor musun?
Uykum uçup gitti az önce
Gönül perisinin
O şeffaf kanatlarına
Astı da gitti beni bu gece
Senin ardından güzelim

Devamını Oku