Suat Tutak Şiirleri - Şair Suat Tutak

0

TAKİPÇİ

Suat Tutak

Biliyorsunuz sevmek ölmek değil
Biliyorsunuz ölmek bir son değil
Biliyorsunuz her son ölüm değil
Şüphesiz ki, bu da bir çözüm değil

Sözlerimi yanlış anlama sakın

Devamını Oku
Suat Tutak

Suyunu sellemişler
Külünü küllemişler
Saçını tellemişler
A kız; seni gelin etmişler.

Gözünde renk renk sürmesi

Devamını Oku
Suat Tutak

Geliniz salıverelim kendimizi
Sevginin o görkemli dünyasına
Gölümüzce uzanalım sere serpe
Özgürce kendimizden geçiverelim

Sevelim, sevilelim bir hoş olalım

Devamını Oku
Suat Tutak

Denge



19 Mayıs 2008 günü sigara yasağının başlamasından aylar öncesinden bir endişe, bir telaş vardı toplumda. Sigara tiryakileri yasaya uyum sağlamakta zorlanacak sarılıyordu. Bugün ise; üzerinden bir ay bile geçmeden tüm medya, gazeteler şaşkına dönmüşçesine, halkını bilmez-miş, tanımazmış gibi utanmadan “ TİRYAKİ USLU ÇIKTI” diye, manşet attılar gazetelerine.
Benim de içimden “ Vah beyim vah sen, Türk vatandaşını yeni mi tanıyorsun “ diyerek, onları kınamak, ayıplamak geldi. Türk Milleti’nin insanını sizler tanıyamamışsınız beyler… Ayrı dünyalarda yaşadığınız, ne kadar da belli oluyor. Eğer ömrünüzün birkaç ayını, birkaç yılını lütfedip de onun dünyasında, onun mekanında, onun hayat şartları ile onun kanun, hukuk, örf, anane ve geleneklerine olan saygı ile uyumunu birlikte yaşasaydınız, böyle bir şüpheniz, böyle bir tereddüdünüz olmazdı. Ama nerde? Onlar ayrı alemde, siz başka dünyada, başka koşullardasınız. Elbet onu tanımayacak, bazı konulardaki hassasiyetini ölçemeyeceksiniz. Bugün birçok devlet kuruluşumuzun, hatta B.M.M.nin dahi o sade vatandaşın gerisinde olduğunu, her bakımdan halkının çok gerisinden gününü değerlendirip, yaşadığını nereden bileceksiniz.

Devamını Oku
Suat Tutak

Hep hayal ettiğimiz ancak, bugüne kadar bir türlü oluşturamadığımız, başaramadığımız bir olgudur bu…Karşıdan çok zor, karmaşık, kontrol edilemez, başarılamaz sandığımız, birlik beraberlik isteyen halk gücü, potansiyeli korkulan kaynak oluşumudur. Bu; birliktelikle, eşit çabalar, eşit sorumluluklar, eğitim gücü, branşların bir arada harmanlanmasıyla ve tek bir amaca yönelmekle sağlanmış olacaktır. Bunun iki işlevi olacaktır. Biri; Söke yerelinin öncelikli ve sonraki ihtiyaçlarını, gelişimini belirlenecek bir sistemle tespit edip sıralamak, yine aciliyet sırasına göre hazırlanacak raporlarla mevcut yerel yönetime ve ilçenin üst düzeydeki ilgili bürokrat makamlarına sunmak, bunların öncelik sırasına göre ele alınıp, çözümüne yardımcı olarak, takibe almak, gerçekleşmesinde azami özeni gösterip, ciddiyetle üstüne gidilmesini istemek olacaktır. İkincil görevi ise; yine Söke’nin yerelde çözülemeyecek olan, Ankara’da çözülecek sorunlarına da ayni sistemle bir aciliyet sıralaması getirip yine aciliyet raporlarıyla ilgili bürokrat ve yerel yönetime bildirmek, ilçenin daha hızlı kalkınabilmesi için yönetimin yanında yer alıp, destekçisi, kitle gücü olarak yardımcı olmaktır. Dikkat edilirse bu örgütlenme; büyük kitleleri bir araya getirip, birlikte harekete geçiren, geniş tabanlı bir DEMOKRASİ adımıdır. Yasal olarak halk gücünü, hizmete sürüklemek, yerel yönetimin tıkandığı noktada kitle organizesiyle, en kısa yoldan sorunların çözümüne ulaşabilmektir.
Tek cümleyle anlatacak olursak; iyi organize edilmiş, yerelde ve dışarıda varlığını hissettirebilecek bir “ SÖKE LOBİSİ” Nİ oluşturmaktan ibarettir. Dikkat edilecek tek husus; bu örgütün Siyasi arenaya, politikaya, şahsi çıkarlara dönüştürülmeden, makam ve mevki savaşına sokulmadan, partiler üstü, siyaset dışı olacak niteliğine ve işlevine dikkat edilmesidir. Bu organize Kurultayın kurulabilmesi, var olabilmesi, yaşayabilmesinin tek vazgeçilmez şartıdır.Güvencesi, bunun mutlak olarak sağlanmasına bağlıdır. Buradan hareketle; Söke için, Söke’de yaşayanlar için, en önemlisi Söke’yi sevenler için bu gücün, en kısa zamanda yaşama geçirilmesi, sahip çıkılması kaçınılmazdır.
İşte burada bizlere büyük işler düşmektedir. Yerel basın, yazarlar, çizerler,” Ben aydınım” diyen kişiler, “Söke’yi seviyorum” diyen kişiler, “Söke bizden sorulur” diyenler, bundan sorumludurlar. Ben içinizden biri ve Söke’yi seven, sevdiğine inanan bir kişi olarak, bu zorlu görevi sizlere hatırlatıyor, hepimizi birlik beraberlik içinde bu “Tarihi ama kaçınılmaz göreve çağırıyor” davet ediyorum. Ne görev olarak, ne de yetki olarak sizlerden bir farkım yok. Yalnızca; sorumluluğunu bilen, bir Sökeli vatandaş olarak, bunu yapmamın gerektiğine inandığım için, bu satırları yazıyor, sizleri göreve davet etme hakkını kendimde buluyorum. Sesimi duymak, çağrımı dikkate alıp katılmak, ya da katılmamak tamamiyle size ait. Kimseyi zorlayamam…Tek başıma da yapamam. Söke’nin geleceğini düşünen, çocuklarına yaşanabilir bir Söke bırakmak isteyen herkes, şapkasını önüne koyup, ya da başını ellerinin arasına alarak, sağ duyusu ile bunu düşünmelidir.
Yarın; çocuklarınız, ya da torunlarınız sizi karşılarına alıp da, “ Bize, böyle mi bir Söke bırakacaktın? Biz, burada nasıl yaşarız! ? ” sorusuyla, karşınıza dinelirse, bunun muhatabı, bizden önce siz olacaksınız. Yıllar yılı Söke’de kazanıp başka yerlere yatırım yapıp, Söke’yi yalnızca bir işyeri, kazanç kapısı görenler, çocuk ve torunlarını alıp yatırım yaptıkları yere götürebilirler. Onlar için bu sorun olmayabilir belki! ...Ama; bu şekilde olan kaç kişiyi sayabilirsiniz? Ya diğerleri, “Söke’den başka Söke yok” diyenler, ne yapacaklar?
Söke Lobisi, Halk ve Aydınlar Kurultayının yaşama geçirilmesinde ilgilerinizi bekliyorum. Tüm siyasi partiler, Sivil toplum kuruluşları, bürokratlar, burada yaşayan tüm vatandaşlar, yerel basın ve yazar, çizer olanlar bekliyorum. İlgi sizlerden, çalışmak hepimizden. Yaşanabilir, uygar ve güzel bir Söke için haydi, görev başına geliniz. Ben, dünden hazırım…

Devamını Oku
Suat Tutak

ESİNTİ 14. 09. 2006
Suat TUTAK


SÖKE’DE TİYATRO, KÜLTÜR,
SANAT VE EDEBİYAT’A GENEL BAKIŞ...

Devamını Oku
Suat Tutak

DENEME 08.12.2007
Suat TUTAK

O, YALNIZLIKLARIN YAZARIYDI...

Birkaç gün önce bilgisayar ekranını kararttığı zaman, sabahın ilk saatleriydi. Ak-şam, geç saatlerde günün yorgunluğu sebebiyle, isteksizce oturmuştu bilgisayarının önüne... Mevsim güzdü.. Aylardan Aralık., bir Cumartesi günüydü...Biraz zorladı kendini.. Yazmakta olduğu yeni kitabına, birkaç sayfa daha yazı yazdı. Biraz daha yazdı... Çalıştığı kitabın dosyasını kapattı. Şiir kitabı çalışmalarının olduğu dosyayı açtı. Birkaç şiir de oraya yazdı. Amma olmuyordu...İçinde bir boşluk vardı.

Devamını Oku
Suat Tutak

Ümran demişler senin güzel adına
Mesir macunu gibi şifalı mı ne?
Ruhuma cennet yeli gibi esiyor,
Adın, cismin ruhuma armağan mı ne?
Ne de güzel yüzün, aslın melek mi ne?

Devamını Oku
Suat Tutak

Burası Agora değil güzelim
Burası, Sevda Bahçesi
Bitmiş aşklar yok burada güzelim
Burası, Gönül Bahçesi.

Kırık ayaklı masa, tarih olmuş..

Devamını Oku
Suat Tutak

Birer birer aşıp yüce dağları
Söke rüzgârıyla geldim Bursa’ya
Duydum Ozan Seyfi düşmüş tasaya
Gördüm gül açıyor gönül bağları

Doğrudur çektiği yürek tasası

Devamını Oku