Yerin göğe kavuştuğu çizgiye yazmışım seni.
Her doğan yeni güne seninle başlıyorum.
Aldığım nefese adamışım.
Benliğime kazımışım...
Buz gibi yokluğunun bu şehri,
Yüreğim üşüyor...
Benimki aşk değil
Alçaktan uçan sevdalı bir güvercinim ben
Unutulmamak için...
Der Yaşarım satırlarında...
Gökteki tüm yıldızlara yazmıştım seni
Şimdi hepsi sabahı karşılarken bir bir sönüyorlar...
Senin gidişinin eşliğinde,
Gün ışığında kayboluşlarını izliyorum
Sen yoksun ya! ..
Yıldızlar bir daha senziliğe doğar mı? ..
Gönlümün karanlığını yıldızlar aydınlatır oldu.
Gelmeyişin...
Sevmeyişin...
Sonra, habersiz gidişin...
Derin uzaklara bakan gözlerin kalmış aklımda.
Kökü olmayan bir çiçek gibiyim ellerinin arasında.
Kokluyor, ara sıra dudaklarını yapraklarıma dokundurup öpüyorsun.
Böylesine çok sevdin de beni,
Bir yudum su verebilme ihtimalin hiç mi olmadı?
Neden aklına gelmedi suya olan mecburiyetim?
Yağmur zerrecikleri toprağa düştüğünde;
Harika bir koku sarar etrafı.
Kuş sesleri, sanki daha net gelir kulağıma.
Ağacın yaprakları, melodiler dağıtır ortalığa.
Karışır denizin mavi, berrak sularına yağmur zerrecikleri,
Deniz, o zaman coşar çıldırmışcasına
Sana her kavuştuğumda bir korku düşüyor içime...
Biliyorum, özlediğim kadar yanındayım.
Hasretlere boyun büküyor umutlarım...
Her zaman olduğu gibi,
Yine bir ayrılık sahnesindeyiz,
Yıldızlardan gelen bir sevdaydı benimkisi...
Aniden düşmüştün yüreğime...
Aşktın sen! ..
Sevdasını mavilere sunduğum.
Sen, gönlümün şehri! ..
Sana olan sevgimi tekrarlarım hep.
Belki duyar da gelirsin diye...
Gelirsin, yanıbaşıma oturur,
Ellerini, ellerime kavuşturup,
Gözlerime bakarsın.
Suya bulanmış kum misali gönlüm.
Yokluğunun acısıyla yavaş yavaş dibe çöküyorum
Birden sen geliyorsun.
Sevdan coşup denizin dalgalarına karışıyor
Kum suya bulanıyor...
Sahiller sen kokuyor sanki...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!