Ben sensiz kalırken bu gecede,
Sen kim bilir hangi hüzünlerin içinde savruluyorsun?
Sana ulaşamayan, bana isyanım! ..
Seni seven bu yüreğimedir serzenişlerim! ..
Gidişin gökyüzünün, yerle bitiştiği gün...
‘Senile olamam’ deyişini hatırlıyorum.
Bir garip hüzün çöküyor içime.
Güneş yüzümü yakıyor,
Sensizlik yüreğimi...
Yaşadıklarımı düşünüyorum...
Sensiz geçen dördüncü Kasım' ın birindeyim.
Daha kaç Kasım geçer yokluğunun acısıyla? ..
Yağmurlar yağıyor şehrime bugün.
Damlalar toprağa karışırken,
Çamurun nemi bedenine bulaşıyor...
Üşüyorsun, biliyorum.
Yüreğimdeki şehri sana bıraktım giderken...
Yağan yağmurlarda gözyaşlarım gizlendi...
Sevdam denizin mavi rengi,
Yosun kokan dalgalar, hırçınlığımı yüklenmiş...
Kıyıya her çarpışında sana isyanımı sunuyor
Nasıl da aşk kokar sana hasretimdeki satırlar...
Öyle çok sevdim ki seni...
Her gelişim coşku, özlem dolu...
Mutluluk dolu...
Delirmişcesine koşarım sana…
Her defasında…
Gelirken biraz hava koy cebine
Diğerine de yosunun yeşilini.
Dalgaların sesini eklemeyi sakın unutma!
Geleceksen eğer;
İstanbul´umla gel bana! ..
Vapur sesleri çığlığını,
Yokluğunda aylarca içimde yaşattım seni...
Hayaline sığındım karanlığın çıkmazlarında,
Ne yağan yağmurlar ne de esen sert rüzgarlar,
Hiçbiri üşütmedi bedenimi.
Seninle olamadığım kadar…
İnsanlar bir kumsal, hayatsa bir deniz...
Kimi zaman durgun...
Kimi zaman dalgalı…
Kimi zamansa, köpürür kudurmuşcasına…
Dalgalar kumsala her çarpışta, kumları sürükleyip götürürler.
Seni öyle çok sevdim ki;
İçimde yaşattığım bu delice tutkum;
Hüzünün bereketi,
Aşkın mezesi,
Senin şaklabanın oldu...
Susuz kalmış balık gibiyim.
Can çekişiyorum...
Hadi, kurtar beni!
Saniyeler sayılı,
Ölüyorum...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!