Fin hamamı
Çin hamamı
Roma hamamı……mısır
vesayir…
Hani demişler ve duyurmuşlar ya… 'Hamama giden….
Açık kalsın varsın lafın gerisi gitmezmiyim…!
Çakmağı zor çakıyordu
Fincanı tutarken de elleri tir tir titriyordu
Ama ağzından duman tütüyordu tütüüüün tütün
Püfüttüren çarşı kahvesine konakcı ihtiyar
Ben kızlar matinesine bakıyordum gelen geçenin
O ise camdaki maçtan konuşuyordu kahveciyle
Kar türküleri çalar da yareli göğsün
Bir telinde bana dokunan gizli halların avara düğünü
Çağırır çalarsın da gelmem mi hiç?
Yolladığın sızılı postalarına ağrıdığım
Yanık bağrımın buz serincesi Erciyes sen diyerek
Günaşrılarına koyulduğun adını
Sevdalık mı desem..
Divanelik mi...?
En iyisi sevdalık divanelik delilik, her üçü...
Sen
Ben
Ve şu bendeki benden deli kalbim
Kimi kereler
Hatta heran herdakka
Çok yalan ve yanlış dillerden konuşaraktan ubbusunu gubbusunu
Ne cana, ne canana meramını anlatamayan sosyobozuk insan
Ve kimi kereler
Hatta heran herdakka
Şöyle ki...
Arpa buğday çecolur çalparalarıyla şıngır şakrak
Gıv..!
Gıvgıv gıv gıv gırnatalı havaslıklarını almaya
Bağı bostan eden demlerin güzelini sevmesi güçolunca
Beni sakın olup kuş uçmaz
Ucuzuna kaptırıp
Her fırsatta andığının adını diline filitresiz bulaştırarak
Kendini Allahın yeryüzündeki muhtarı zanneden
Attığı zar
Tuttuğu dubara
Ettiği zalım..
O suskun çığrışların çıtı çıkmayan
Sen önde
Kovalayanlar peşinde
Delilik etme ben unutur giderim duyup görmedim sayamasam da
Tuhafsın işte uzakları dolanıp kendi ismini
Bir kere bile üste bellemediğin
Maviler ortasında
Beyazlara köpüren fıntınalar tutarsa beni
Ha koptu
Ha kopacak diye öncesi belli sayrıları düşleyen
Gelip bir yerinde bana yetişiyorsan başucum gibi uykuya
Hayata serilmiş yaşanmadık yaz bahar döşekleri
Eğer yolu soran
Yolu bulduğunda kendi yola gelmediyse
Saçan savuran haydi
Di gaydalık bela kahvelerinde fincanları terse çevrilmiş
Telve tortuk tüm toplumsal
Kırcılanmış dil boğumlarının peltek peltek mum değirmisi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!