Menteşe desem,
Felahiye desem,
Kayseri desem…? Bilip cikarabildiniz mi? Ben,
Köyden ilçesine, ilçesinden şehrine tek tek ömrüme nasip olan hayata kiminde merhaba dedim dogdum, kiminde hava; su, toprak, ateş.. ne varsa sebebine oynadım; eglendim, büydüm,
Kiminde büyük köprülerden geçtim bazı. Bazı da üflesen uçar şeylere takıldım kaldım.
Ya kör karanlığında yattım kesatın, ya da bir tutam insan sesinde sabahın olmasını bekledim.
Sonra günlerden birgüne, teker üstü koltuk numaralı bir terminal.. Yükü insan, biri de ben; ...
Diyeceğini dedikten sonra
Göğe çekilirken bulutlar
Yapılmış ve bozulmuş tüm
Yarıyarıya bırakılmışların ahdiyle
Küçük kırıntılardan sofra donatan bir kuşun
Umut vefası belki sarsılmış daldaki yuvada neyse neyden
İnsan çok çok olsa iki kere acı çeker
Bir kere sever tam sever
İki kere çektiği acı dediydik daha evvel biri doğarken
Ölürkendir belki bir diğeri
Arada elde olmayan dertli türkülerden elalan sazıyla
Hayatı hırsızsız ve hırssız paylaşmaların tatlısıdır
Plakçıyı geçtim...
Bir adamın içinde eli ayağı nere bastığını bilmeyen akardiyon
Kolsuz bir gramafon dönüüüüp duruyorken
En meydan yerinde çırası sönmüşlüğün,
Atölye butiği geçtim,
Kadın dişinden tırnağından artırmaya çalışıyordu
Çok yaşa
Sen çok yaşa benden uzun ömürlerle çok...
Hayat varoldukca ve insan varoldukca onca güzelliklerle hayatta
Ey güzel aşk...
Ey sevilip sayılıp hallerinden öpülesi gönül tahtım
Kurulu bağrımda,
Baştaki
Eşbakan düşeşbaşkan ve disko klüp
Penci se duhurundan bütün kapıları kapatan
Ne gününe muktedir, ne ahirine delalli hazır sesli playbek
Bestesi tel-lal, tel-lal, tel-lal
Lalliri lalliri
Ne bileyim evvel ne idi
Elde sahibine kalmış eşi benzersiz bazarın
Kimmiş biricik gözdesi,
Bir tanesi kim..?
Günden güne kıymetine paha biçilmez
Sarhoşuna tutulduğum demden süzülüp damınmış
Acılarla dinmesiz çalkantılar tufanına gark olmak
Ve bile bile kabul ile eziyetin binbirini
Yaşamdan haram kılınan herşeye dörtlellerle sarınılan
Heves kıranlardan baskı görmüş askılara alınıp
Ezik beden,
Yorgun adım,
Şu kadarını diyecek olursam,
Hacetlik çıralardan yanmak nedire
Arasıradır denilmekten temsillenmekle bazısı pek mühüm
Karanlığın ateşlerden beter çalınarak bakındığı
Körlüklerin ışığına yıkıl yalmanca
Öleceksek bölüşmeden ölmeyek diyen gam yükleriyle
Yüzünü hep küskünlere alıp giden yağmurlarla
Ayağı yerden kesik,
Gönlü aşka düşüren kalbinden
Kendinden başkası tabip olmayanı..aşkı..
Müşkül ve murdar eylenmiş zamansızlığın
Dünden kalan bütün tarifi bulunmayan yerlerde pusatsız
Kaşın yaydır..
Kirpiğin avcı vuranlardan ok
Diye diye dağlarında dolaştım zamane delisi çağların
Hangi orman maralıydı asi gönlümden başkası bilmezdi amma
Ardından göçebelerde gezdiğim bahar çiçekleri dal sürerdi ipuçlarından
Çiçek çiğ
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!