Zarfını açtığımda mektuplarının
Sayılı voltaların
Tonlarca ağırlaştırdığı bacaklarımı
Sınırlı zamanlara inat
Tüm aydınlık yollarda koşturacağım
Durmadan dinlenmeden..
Son nefesime sakla mor dersini gömleğinin..
Eza üflemiş buyruksamışsın gövdeme
İki satır,
İki cümlelik çöl yangını revan etmişsin,
Ateş öpsün,
Yine gökyüzü kadar mesafe düştü payıma
Kuruldu gözlerimdeki infilak
Gece çekilse üstümden
Gözyaşlarım çırılçıplak kalacak
Yokluğundan
Acemi kaçışlara vururum kendimi
Gidersem
Bu şehir toplayabilir mi kaldırımlardan parçalarımı
Bütün kitabeler
Bütün hitabeler sana yazılmışken..
Hayalini çek duvarlardan
Birazdan ölüm gelecek
Ben hep gözlerinden baktım
Her çiçeğin en nazlı rengine
Yine geleceğim dediğin yolu
Her gün biraz daha çekiyorum içime
Burada
Boynu kırık bakışlarıma
Bahar gelmez sevgili
Biliyorum orada
Senden fazla sessizdim
Yokluğun
Sırtımda dikiş tutmayan ağrı
Gözü doymaz hançer pırıltısında
Kanla karışık bültenlerde
Bir kaçak gibi
Artık inzivaya çekildi umut
Yan gözle bile dönüp bakmaz yüzüme
Seni anlatabilmeye yetmeyecek ömür
Ne yazsam,ne söylesem eksik
Korkarım
Bir gözü kör olacak,bir ayağı kesik..
Bu gece
Ömrümün en uzun gecesi
Bu kış
Ömrümün en kısa kışı olsun
Son bir deva
Son bir nefes
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!