Yağmurumsun dedin, yağdım
Yüzünde kurumaktı ahdım
Olmadı..
Gece kendi karanlığını vururken gölgenim omuzunda
Kokuna susamış nefes kuruluğuyla
Çatlamış dudaklarım duaya durdu
Etin tırnaktan ayrıldığı yerde
Kader diye doldurulan günahlar
Çıkartılır mı papazsız ayinlerde..
Biliyorum,akşamdan kalma bir sigaranın ateşinde
Saçlarımı doladığım o yıldız yürüyecek üzerime
Söylermisin,nasıl biter umut yarın olmadan
Nasıl parçalanır gecenin rahmi
Ah söylermisin
Nasıl ağlar bir çocuk daha doğmadan..
Solduk
Yeryüzünün yok sayılan her yerinde
Ciğerinde.!
Kirli elleriyle zulmü ömrüne yerleştiren celladın
Kanlı soluğunu üflerken şakağına
Bebekler kanla yıkanıp
Düşerken yere
Devrim doğuruyor ellerim
Gözlerim
Nefesim
Kısık sesim
Sen yoktun
Hüznün kıvranırdı benliğimde
Tenimde değişirdi iklimin
Yanardım göçebe ateşlerinde
Kahır yüklü kafileler geçerdi
Sesinde sedasını saklayan
Namluya sürülmüş son mermiydi sözlerin
Katlim caizdi benim sevmiştim seni
Yaşam sendin ölüm yine sen
İşte bu yüzden titremedi elin
Tutulmadı dilin bastın tetiğe
Çünkü biliyordun kolay ölürdüm ben..
Ellerim üşüyor
Orada
Kapat gözlerini
Rüyana sızacağım sıtma nöbetinde
Burada
Zindani bir gece daha düşüyor
Ateşten gömlek giymediğim günü
Günden sayarsam
Ertelersem
Musallat etmezsem bu ömrü
İsyan isyan kokan
En uzun/sonsuz yürüyüşe
Ninova'dan koptu çığlığımın eflatun rengi
Ezilgen yüreğimde postal acısı
On yedi yıllık yoldan geliyorum
Toprağın damarına bastı ayaklarım
Yanımda bir ömrün birikmiş öfkesi
Kuşlarım elektrik tellerine takıldı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!