Yalvarırsın kaldırıp da ellerini,
Rabbimiz görür gözyaşı sellerini,
Çıkarmaz boşa salih amellerini…
Silinir günahların, bağışlanırsın,
O güzelim cennette ağırlanırsın.
Görürsün; nimetlerin içinde yüzüyor,
Hayat ona güzel; zevk-ü sefa sürüyor!
Kâfirlerin bu görünüşüne aldanma!
Yaşadıkları kısacık bir faydalanma.
Ey Kâfir! Düşecek cehennemde o masken,
Ashame; Habeşistan Necâşisi,
Adaletiyle tanır ahalisi.
Bir gün geldi öldüğünün haberi,
Cibril bilgilendirdi Peygamberi.
Resulüllah (sas) duyurdu ashâbına:
Bela, musibet gibi gördüklerin,
Kalıcı değil; onlar misafirin,
Sabır ile karşılarsan aferin…
Meyvesi tatlıdır, kendisi acı,
Sabırdır adı, kullan bu ilacı.
Aldırmadılar Nebilerin ikazlarına,
Kıydılar hakkı haykıranların canlarına.
Rabbimizin ayetlerini ettiler inkâr,
Şüphesiz bunlar yanlarına kalmayacak kâr.
Hayber’in eşrafından iki tane Yahudi,
Zina suçundan aradılar bir yol, bir çıkış.
Peygamberimiz önce onları bir dinledi;
Buyurdu: “Recmdir bunun cezası, yoktur kaçış.”
Sonuç: verilen hükümden olmadılar razı,
Ey insan! Düşün bu ayeti, kulak ver eğil,
Sahibi olduğun sandıkların senin değil!
Mülkün gerçek sahibi yalnız Allah Teâlâ,
Her şeye kâdir olandır O; aliyy-ül a’lâ
Rasul’le görüşen Necran Hristiyanları,
İlk seksen küsür ayetin muhatapları.
Sıraladılar ardı sıra yalanları,
Bir bir cevapladı Rasul sorulanları.
İsa (as) ne İlâh ne de Allah’ın oğludur!
Müslümanım diyen kişiler kimin izinde?
Birleşemedik bizleri birleştiren dinde.
Parçalanmışız; herkes olmuş başına buyruk,
Takılmış kâfirlerin peşine, olmuş kuyruk.
Sakın onlara yaranmak için didinmeyin!
Hesap gününden ibretlik bir kesit;
Zorlu bir süreç, zannetme çok basit.
Herkesin ameli hazır önünde,
Telaş dolu her birinin gözünde,
Yüzleştiğinde kötü amellerle,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!