Amellerin iyiyse ağarır yüzün,
Mutluluktan ışıl ışıl olur gözün.
Dinlemezsen Hakk’ın buyurduğu sözün,
Âkıbetin; zifiri karanlık, hüzün.
Kimdir, mahşerde yüzleri kararanlar?
“Siz en hayırlı ümmetsiniz,
İyiliği emredersiniz,
Kötülükten menedersiniz,
Allah’a iman edersiniz.”
Allah’tan bir müjde Mümin’e,
Aşağılık, nankör bir millet,
İşi gücü ırkçılık; şiddet,
Ne arar onda; var mı izzet?
Yatacak yeri yok; hep zillet.
Ehl-i kitap’tan biri; Abdullah bin Selam,
Kabullendi Resul’ü, dini oldu İslâm.
Yahudiler, bu durumdan oldu rahatsız,
İlân etmişlerdi onları en hayırsız.
Ehl-i kitab’ın hepsi bir değil buyruldu,
Olmaz dünyalık mal ve evladın faydası,
Hakk’ın huzuruna inkârla çıktığında.
Varken alnına vurulan kâfir damgası,
Kalırsın cehennemin o karanlığında.
Zâyi olan amellerinin örneğini,
Paylaşma sırrını, Müminden başkasına!
Münafık ve kâfir, fitneden geri kalmaz.
Dikkat et, Şeytanın azılı tayfasına!
Sana sıkıntı çıkarmadan huzur bulmaz.
Sana olan kin ve düşmanlığı aleni,
Sevgi besleme! Münafığa, münkire,
Zarara uğratmak için fırsat kollar.
Kimi inandım der; ama hak getire,
Aslında sinirden parmak ısırırlar.
Kininizden kahrolup ölün, çatlayın!
Hicretin henüz üçüncü yılında,
Mekke müşrikleri Uhud dağında,
Bedir yenilgisi taze bağrında,
Ordusu toplam üç bin civarında.
Uhud savaşında Bedir hatırlatıldı,
Moral-motivasyonun dozu artırıldı:
“Bedir harbinde de düşmanlar epey çoktu,
Silah, binek ve sayıca gücünüz yoktu.”
Sabır ve tevekkül ile gelmişti zafer,
Melekler Bedir’de zafer müjdesi oldu,
Müslümanların kalbine sekinet doldu.
Sanma ki zafer teçhizat çokluğundandır;
Sadece ve sadece Allah katındandır.
Bedir’de bir grup kâfirin kökü kesildi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!