Müminlerin vaziyeti darmadağındı,
Müşriklerse galibiyete çok yakındı,
Nedense ileriye gitmeye sakındı,
Geri döndüğünde yaptığına pişmandı.
Yerinde yeller esiyordu o ordudan,
Uhud’da elli okçu, Ayneyn Tepesinde,
Peygamberimiz ikaz etti öncesinde:
“Ayrılmadığınız sürece mevzinizden,
Şüpheniz olmasın galibiyetinizden.”
Okçuların birçoğu uğradı zaafa,
Resulullah’ın yaşadığından habersiz,
Hissetti Müslümanlar kendini çaresiz.
Ordunun bir kısmı çıkmış idi tepeye,
Bir kısmı ise yönelmişti Medine’ye.
Peygamber, küçücük bir grupla kaldı yalnız,
Tasa üstüne tasanın hemen ardından,
Ayrılmadı Müminler Resul’ün yanından.
Her birine hafif uyuklama verildi,
Dinlenerek, üzüntüleri giderildi.
Uyuklama Müminlerin oldu ilacı,
Küffâr der ki: “Harpte kalanlar aklımızda,
Ölmezler idi, kalsalardı yanımızda.”
İnanmazlar asla Allah’ın takdirine,
Hüzün içinde girerler sinir krizine
Uhud’da bir kısmı emrine uymamıştı,
Bir kısmı ise terk etmişti yalnızlığa,
Hepsini de affedip gönül koymamıştı,
Uğrasa da O Peygamber vefasızlığa.
Her yönden güzel örnek, mükemmel şahsiyet,
Savaş sonu ganimetler edilir pay,
Fakat bazen de yaşanmış tatsız olay.
Dağıtımda gösterilirken ihtimam,
Güvenilir elçiyi etmişler itham.
Hiçbir Peygambere hıyanet yakışmaz,
Yaratan yalnız bırakmadı kulları,
Seçti kendilerinden birçok peygamber.
Allah’tan gelen emir ve yasakları,
Cibril (as) vasıtasıyla verdiler haber.
Resuller, Allah’ın lütfu Müminlere,
Münafıklar bozgunu alınca haber,
Kullandı kendince alaycı bir üslup:
“Muhammed olsaydı gerçekten Peygamber,
İnkâr edenlere olur muydu mağlup?”
Niçin yardım etmez Müslümana Allah?
Uhud günü münafıklar öğrenildi.
Müminlerden kolayca ayırt edildi.
Savaşmamak için sundular mazeret,
O zaman açığa çıktı gerçek suret.
Söylediler kalplerinde olmayanı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!