Daha ileriye atlamak için iki üç adım geri gitmek gerekir ya,
sen onun için mi gelmiştin bana?
Yükseğe sıçramak için biraz alçalmak gerekir ya,
bu yüzden mi alçaklaştın son zamanlarda?
Unutma; aldığın ahlarla gireceksin toprak altına...
Bugün pazar...
Pazar olsa ne yazar;
Her her pazar,ertesilerin mezarını kazar...
Odamın tavanından damlayan çatlak gün ışığı,
Kurutuyor yenilikleri.
Bir ülkeyi,
o ülkenin en güzel yerini sevmek gibi bir şey seni sevmek.
Bayrağımı dikemeyeceğimi bilsem de sadece sevmek.
Fotoğraflarını asmak yüreğin çerçevesine.
Bir ömür, gitmeden izlemek...
" Başka bir şey isteseydim olacakmış "
diyecek kadar
nankördür insan...
Aramayı bilmiyorsan "yok" deme.
Aşk ne arar aramayı bilmeyende...
Gözlerini ovuştur; korku kaçmış bebeklerine.
Ne kadar yakından bakarsan bak aşka,
aşk pürüzlü bakışları sevmez.
Dik dur dik! Ardına bakma!
Bir el uzanıyorsa sana,
yıka yürek yüzümü olmamışlarla.
Hep bağlantılı bu hayat be!
Zincirleme isim tamlaması gibi...
Örneğin; 'pamuk helvanın çubuğu',
Ben her ne kadar pamuk helvayla ilgilensem de başta,
Sonunda yine çubuğuyla başbaşa kalan yine ben oluyorum,
Bunu da bana hayatın bir hediyesi olarak değerlendiriyorum.
Bakarsın, güzel olur her şey.
Erir içimdeki buzlar.
Bir kıvılcım düşer kalbimin tam ortasına,
tutuşurum serinliğinle...
Bakarsın, dirilir, kor olur yeniden içimdeki ölüler.
Ve tüm körlüklerim, görmeyi yeniden sende sever...
Belki bir ansiklopedisin içi bilgilerle dolu
Ama bugün senin akranlarından gördüm;
Sadece tutkalın yapışmasına destek oluyordu...
Aralıkta sevdim seni.
Aralık gibi…
Gözlerinin sahilinde uzanıp ışığından medet umarken ben,
Soğuk ve uzak duruşunun aralığında yakınlık aradım.
Kaçıncı mevsimsin bir türlü bilemedim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!