“Beni körkuyularda merdivensiz bıraktın”
Uyanıp körkaranlığın bir anında sensizliğe
Öylece bakıyorum konsolun üstündeki yorgun saate
Sonra dışarıdaki rüzgarı görüyorum
Nasıl savurduğunu doruklarını dağların
Avenarius;
Nesnel olmayana duyumlar karmaşası diyordu:
Bu düşüncede nesnel bir gerçeklik yoktur.
Biçim’, nesnenin hem zamanı, hem kendisidir..
Bu durum aynen duyumlara yansır..
An’ı an’da yaşayan, şu an’ı yaşadığı için, geçmişten ders çıkarıp;
geleceğine ilişkin düş kurabilir..
Oysa an’ı, dünde; ya da gelecekte yaşayan, şu an’ı yaşamadığı için hep düşte yaşar..
Mutluluk, düşünsel bir biçimdir ve an’a ilişkindir.
Diyalektik dizeler..
Mavi, çıkarır başını
Gecenin karanlığından
Aydınlığına günün..
Saklanır siyahı gecenin, içine;
Bir nihavent şarkı..
Unutmuşsan bir kuytuda gençliğini..
Bırakmışsan bir kenarda özlemlerini..
Kaybetmişsen sevda dolu düşlerini..
İşte o zaman:
Karşı evin lambası yandı,
Işığı bizim bahçeye düştü..
Aydınlandı sardunyalar, güller..
Karanfiller naneler
Ve başka daha neler..
Bir de ceviz ağacı
Vaktiyle bir dostum vardı.
Bir gün bana şöyle demişti:
İnsan doğal bir varlık olarak doğanın, ormanın içinde yaşar.
Ama o insanlaşarak kendine bir başka toplumsal orman yaratır..
Toplum bir insanlık ormanıdır.
Nasıl ki ormanda tilkiler, çakallar, aslanlar, kaplanlar varsa.
Erken uyandım bu sabah
Bir garip beklenti içinde buldum kendimi
Hani birini beklersin de
Gelirse çiçekler yansır ya gözlerinde
Ve sığmaz ya için içine
Hiçbir şey istemedim ömrümden ömrümce.
Yalnızca ardımda berrak bir geçmiş,
Ve aydınlık geleceği güneşli günlerin,
Bir de sığınacağım yürekli dağlar,
İçinden çıktığım engin bir 'Deniz'..
Aşk palazı akşamlar
Geçirirdim içimden,
Çıkmaz bir sokaktı yaşadıklarım
Pencereleri
Sensizliğe
Yaslanmış..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!