Haziran şiirleri...(5) ..
İçimin varoşlarından birinde bir park var.
Hani şöyle avuç içi kadar...
Her türden genç ağaçlarla donanmış,
Eylül ki; en güzelidir mevsimlerin,
kararttılar mevsimi emeğe..
Gün olur değişir akışı suların,
Ve susamış dudaklarda açar; yediveren bir özgürlük..
Düşüncenin yalnızlığı, arınmışlığı tüm belkilerden, bir tatlı meltem estirir..
Ve ürperen aklım çekilir kenara, bırakır duygulara yerini..
Artık aslolan duygulardır, onlar çözülür ilmek, ilmek ellerimin ardında..
(korkak şaire mersiye)
Dönmüşse bir yaraya korku, belleğinde kanayan..
Ve bu kan, sarmışsa anılarını her yandan..
Bir de savaşmıyorsa savaş alanı gibiyken kafan..
Bilmem ki korkmalı mısın korkaklığından....
Her şey biziz.
Her şey de bizim içimizde.
Bizden başka bir evren yok.
İnorganik doğa olarak, her türlü atomsal içeriği yaşıyoruz.
Organik doğa olarak, her türlü hücresel içeriği yaşıyoruz.
Toplumsal doğa olarak, her türlü bilinci içselleştirebilmeyi yaşıyoruz.
Her ‘an’ kendi içinde sonsuzdur ama;
Her nesnel oluşumun bir sonu olması gerekliliği,
Sonsuzluğun karşısına sonluluk olarak dikilir.
Bu dikiliş, genişliği derinliğe zorlar.
Sonra, derinlik ve genişlik; birlik oluşturup,
Uzunluğun kapısını çalarlar.
İnsanın özgürlüğü bir anlamda karşısındaki insanın özgürlüğüne bağıntılıdır.
Özgürce konuşulanlar; özgürce anlaşılamaz bir boyuta geçerse,
Özgürlük orada kesintiye uğrar.
Sen ölmüşsün diyorlar;
Görmedim yakından yüzünü
Ve tokalaşmadım, yani
Dokunamadım tenine.
Ama mutluluğunu yaşarım
Kırmızı kanatlı sarı kelebek
Burjuvanın döviz dolu çantası
Ve üstü siyah lake kaplı masa..
Farklı görünmezdi bize
Dizimi farklı atomları olmasa...
Diyorum ki,
Bahar;
Analarımızdan bize sunulan gül,
Üretenlerin nasırında açan sümbüldür..
Özgürce üretip, paylaşmaktır bahar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!